Tek farkı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Tek farkı bu.
Buranın tek farkı yemek olması.
Tek farkı bu kez.
Deneyimli köpek uzmanları boyutların tartıştığına inansa da- bu onların tek farkı değil.
Tek farkı bu benim gözümde.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
birçok farklıtek farkbirkaç farklıtemel farkbir farklılıken büyük farkbüyük farkne farkıne fark eder
diğerlerinden farklı
Daha
Fiillerle kullanım
fark ettim
farklı renkler
fark yaratır
farklı amaçlar
farklı sonuçlar
farklı dil
sonra fark ettim
fark vardır
farklı yol
farklı koşullar
Daha
Yoksa tek farkı fiyatı mı?
Tek farkı oyun karekteri.
Orijinalinden tek farkı, ekipte bir de 5. üye vardı.
Tek farkı yerel olmasıdır.
Ama bu kâbusun tek farkı hiçbir zaman uyanamayacak olman.
Tek farkı ellerin tutuş şeklidir.
Değildi, tek farkı kalıp savaşmak yerine kaçmayı tercih ediyorsun.
Tek farkı, artık görebiliyor olmam.
Buradan tek farkı,'' Nam'' da pijamalar bedavaydı.
Tek farkı yerleşim durumudur.
Tek farkı ateş etmemesi diyebiliriz.
Tek farkı, o içti ben öleceğim.
Tek farkı ise kablo olmaması.
Tek farkı beyaz yerine yeşil olmasıdır.
Tek farkı biraz daha kalın olması.
Tek farkı kapıya daha uzun sürede koşulması.
Tek farkı, onlar evlerinden asla ayrılmıyor.
Tek farkı, iki kat para kazanacak olman.
Tek farkı budur ve kesinlikle zor degil.
Tek farkı, daha fazla eşya elde edebiliyor olmanız.
Tek farkı birkaç siyah kutu ve hepsi de benim.
Tek farkı, iniş ekibi personeli.
Tek farkı, bunu dürüstçe dile getirebilmiş olmasıdır.
Tek farkı mobilde de kullanabiliyor oluşun olacak.
Tek farkı burada İngiliz İngilizcesi( British English) konuşulmakta.