UNVANIN ne Demek Almanca - Almanca Çeviri S

Isim
Titel
başlık
etiket
title
adı
unvanı
i̇sim
ünvanı
ismi
şampiyonluğu
bölüm

Unvanın Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Çok unvanın var.
Du hast viele Titel.
İstediği şey adın ve unvanın.
Deinen Namen, deinen Titel.
Senin unvanın lazım bana.
Ich brauche deinen Titel.
Burada ne rütben ne unvanın var.
Hier haben Sie keinen Dienstgrad, keine Titel.
Resmi unvanın neydi?
Was war Ihre offizielle Funktion?
Saygısızlık etmek istemem ama unvanın bile yok.
Bei allem Respekt, Sie haben gar keinen Titel.
Paran, unvanın, gücün olur.
Mit geld, einem titel, ein wenig Macht.
Bakire değilsin, çeyizin yok, unvanın yok.
Du bist beschmutzt, hast keine Mitgift und keinen Rang.
Senin unvanın ne? 1000 tane tanıtım editörümüz var?
Welchen Titel hast du?
Burt öldüğünden beri resmî unvanın bu, değil mi?- Şerif Vekili.
Das ist dein offizieller Titel seit Burts Tod, oder? -Kommissarischer Sheriff.
Bu senin unvanın ve onu heba ediyorsun.
Es ist dein Titel, und du wirfst ihn weg.
Evet, bu yüzden kimse bunu imzalamasını istemeyecek ve ben de, beni diğer çizgi roman fanıayak takımından ayıracak olan; eşsiz ancak kafa karıştırıcı unvanın sahibi olacağım.
Ja, deswegen wird ihn niemand bitten, eines zu signieren,… undich werde der Besitzer eines einzigartiges, wenn auch verwirrendes Artefaktes sein,… das mich abhebt vom restlichen Pöbel der Comic-Fangemeinde.
Adını ve unvanın hedef olarak bırakacağız.
Wir belassen den Namen und den Titel als Ziel.
Unvanın aynı kalacak, ama… herkesten daha iyi bir maaş alacaksın.
Ihr Titel bleibt derselbe, aber Sie verdienen mehr Geld.
Savaştan sonra Devlet Simyacısı unvanından feragat ederek düzen karşıtı harekete katılmaya gitti.
Nach dem Krieg verzichtete er auf den Titel des Staatsalchemisten und trat der Bewegung der Systemgegner bei.
Unvanın ve ofisin sende kalacak, ancak bir görevin olmayacak, yetkin olmayacak, arkadaşın olmayacak.
Sie behalten Ihren Titel und Ihr Büro.
Adını ve unvanın… hedef olarak bırakacağız.
Wir lassen den Namen und Titel als Ziel stehen.
O unvanın da kardeşinin… taşağındaki sarı bir kıl kadar değeri yok. Kendi başıma oldum.
Und der Titel ist so viel wert wie ein blondes Sackhaar von ihm. Dank mir.
İkimiz de o unvanın hak ettiği parayı vermemek için uydurulduğunu biliyoruz.
Der Titel dient nur dazu, sie nicht richtig zu bezahlen.
Unvanın verilmesine ilişkin karar sadece bağımsız bir jüriye aittir.
Die Entscheidung über die Verleihung des Titels obliegt ausschließlich einer unabhängigen Jury.
Servetin, unvanın ve yeni görevinle kimse seni sorgulayamaz.
Wird dich niemand infrage stellen. Mit deinem Geld, deinem Titel und der neuen Stellung.
Sen unvanın en iyilerinden birisin, ama bu yarışmalarda olduğu gibi hiçbir şey kesin değil.
Sie sind einer der Kenner des Titels, aber wie bei diesen Wettbewerben ist nichts sicher.
Bu unvanın biraz uzun olduğu ve 1994de bu ismin kısaltılmış olduğu düşünülüyordu ONUN.
Es wurde angenommen, dass dieser Titel ein wenig langatmig war, und in 1994 wurde der Name abgekürzt SEINE.
Unvanın ve ofisin sende kalacak, ancak bir görevin olmayacak, yetkin olmayacak, arkadaşın olmayacak.
Sie behalten Ihren Titel, und Ihr Büro… Das ist vorbei. Aber keine Aufgaben, keine Befugnisse, keine Freunde.
Bütün unvanların mirasçısı.
Er war Erbe allerlei Titel.
Size bahşettiğim unvanları koruyasınız diye mi?
Damit Sie die Titel behalten können, die ich Ihnen gegeben habe?
İyi de benim unvanım o değil ki!
Aber das ist nicht mein Titel.
Benden önce bu unvanı hak eden çok sayıda synthient var.
Diesen Titel haben einige Synthients eher verdient.
Bu artık benim unvanım değil. Doctore.
Doctore. Das ist nicht mehr mein Titel.
Nasıl? Doğuştan gelen o anlamsız unvandan, bir prensesten fazlası olmayı istiyorsun.
Wie? Du willst mehr als eine Prinzessin sein, als der"bedeutungslose Titel".
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.0267

Farklı Dillerde Unvanın

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca