YAŞTAKI ne Demek Almanca - Almanca Çeviri S

Isim
Sıfat
Alters
yaş
eski
dostum
ahbap
ihtiyar
kanka
moruk
antik
ältere
eski
büyük
ihtiyar
bayat
yıllık
yaşlı
yaşlanmış
Altersklasse
yaştaki
ist
olmak
onun
olur
olmak misin
ise
en
adamın
Alter
yaş
eski
dostum
ahbap
ihtiyar
kanka
moruk
antik

Yaştaki Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Her yaştaki çocuklarda.
Kinder jeden Alters.
Şeylerini başka bir şeyin içine sokmak. Bu yaştaki çocukların tek amacı.
Jungs in dem Alter wollen nur ihr Ding irgendwo reinstecken.
Tüm yaştaki çocuklar için.
Für Kinder jeden Alters.
Özellikle bu sebep neredeyse her yaştaki erkeklerde yaygındır.
Vor allem dieser Grund ist bei Männern fast aller Altersgruppen üblich.
Yaştaki çocuklarda hissedilir.
Fühlen der älteren Kinder.
İkiniz de orta yaştaki adamlarsınız!
Ihr seid Männer mittleren Alters.
Bu yaştaki birine göre iyi görünüyorsun.
Du siehst gut aus für eine Frau deines Alters.
Bu, bugün Rio şehrinde bu yaştaki her 15 gençten biri demek.
Jeder 15. junge Mensch dieser Altersklasse in Rio wirkt also mit.
Her yaştaki insanlar Badminton oynayabilir.
Jeder kann in jedem Alter Badminton spielen.
Hemen hemen her zaman arayabilirsiniz Olgun yaştaki erkekler için cinsel işlevin yeniden.
Wiederherstellung der sexuellen Funktion zu Männern Reifen Alter können Sie fast immer.
Bu yaştaki çocuklar için her şey gerçektir.
Für die Kinder ist in diesen Momenten alles echt.
Basit terimleri kullanırsanız orta yaşlı vedaha orta yaştaki haydutlar olur.
Wenn Sie einfache Begriffe verwenden,dann gibt es ältere Banditen, mittlere und jüngere.
Sigara her yaştaki insan için zararlıdır.
Rauchen ist für Menschen jeden Alters schädlich.
Ve 17 yaşlarındaki çocuklar için geçerli olan kurallar, daha küçük yaştaki çocuklara göre farklıdır.
Für Kinder im Alter von 16 und 17 Jahren gelten andere Vorschriften als für jüngere Kinder.
Her yaştaki hastalar için farklı boyutlar.
Unterschiedlicher Größe für Patienten jeden Alters.
İşitme cihazları sesi yükselterek bunu mümkün kılmakta ve her yaştaki çocuğa yardımcı olmaktadır.
Hörsysteme ermöglichen dies, indem sie Geräusche verstärken und so Kindern aller Altersstufen helfen können.
Her yaştaki çocuk için özel bir sürpriz geliyor.
Für Kinder jeden Alters, Eine ganz besondere Überraschung.
Herhangi bir eczanede, farklı ağırlıktaki ve farklı yaştaki hayvanlar için bir Hartz seçeneği satın alabilirsiniz.
In jeder Apotheke können Sie Hartz für Tiere mit verschiedenen Gewichten und unterschiedlichen Altersstufen kaufen.
Bu yaştaki çocuklar rutinlere çok iyi tepki verirler.
Kinder dieses Alters reagieren sehr gut auf Routinen.
Giysilerle oynamak, her yaştaki çocuk için çok eğlenceli olabilir.
Spielen Kleid up kann ein großer Spaß für Kinder aller Altersstufen.
O yaştaki insanların partilerde ne yaptığını bilmiyorum.
Ich weiß nicht, was alte Leute auf Partys so machen.
Bu nedenle, farklı yaştaki köpekler için yemek uygundur.
Daher ist das Essen für jeden Hund unterschiedlichen Alters geeignet.
O yaştaki bir çocuk, dilenmekten başka… ne yapabilir?
Was kann ein Kind dieses Alters anderes tun, als betteln?
Daniel Wellington olarak tüm stil ve yaştaki kadınlar ve erkekler için sofistike saatler tasarlıyoruz.
Wir bei Daniel Wellington entwerfen elegante Damen- und Herrenuhren für jeden Stil und jedes Alter.
Her yaştaki çocuk için de vesikalık fotoğraf gereklidir.
Auch für Kleinkinder jeden Alters wird ein Foto benötigt.
Eğer bunlardan düşük veya yüksek yaş girilirse, program sırasıyla 40 yaş ve 90 yaştaki olasılıkları hesaplayacaktır.
Wird ein Alter eingegeben, welches darunter bzw. darüber liegt, berechnet das Modell Wahrscheinlichkeiten mit 40- bzw. 90 Jahren.
Senin bu yaştaki halinle tanımıyorum. Tuhaf bir durum.
Das ist seltsam. Ich habe dich in dem Alter nicht gekannt.
Bu tatların, özellikle meyveli olanların, 18 ila 24 yaştaki genç yetişkinleri yaşlandıklarından daha fazla etkilediği görülmüştür.
Diese Aromen, insbesondere die fruchtigen, beeinflussten mit größerer Wahrscheinlichkeit jüngere Erwachsene von 18 bis 24 Jahren als ältere.
Aynı yaştaki çocuklar, Büyük gösteri nereyse başlayacak.
Kinder jeden Alters, gleich beginnt die große Vorstellung.
Olgun kadın, yumurtalarını,farklı yaştaki nimfleri yumuşatır, gelişimlerinin bir sonraki aşamasına geçer.
Geschlechtsreife Weibchen legen Eier,Nymphen unterschiedlicher Altersklasse, in die nächste Entwicklungsstufe.
Sonuçlar: 194, Zaman: 0.0668

Farklı Dillerde Yaştaki

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca