Yakın dostun Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
En yakın dostun.
Dein bester Freund.Ama o senin en yakın dostun.
En yakın dostunuz.
Euer bester Freund.O, senin en yakın dostun.
Er ist dein bester Freund.En yakın dostun Lee.
Dein bester Freund, Lee.Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
eski dostumküçük dostumsevgili dostumdost canlısı
en iyi dostueski bir dostuüzgünüm dostumgenç dostumgerçek dostlartamam dostum
Daha
Fiillerle kullanım
Güvendiğin biri. En yakın dostun.
Jemand, dem du vertraust. Dein bester Freund.En yakın dostuna.
Seinen besten Freund.Bu güne kadarki en yakın dostun… Helen.
Bis zu diesem Tag, deine beste Freundin Helen.En yakın dostun.
Ich bin sein bester Freund.Bu güne kadarki en yakın dostun… Helen.
Wir werden uns wiedersehen. Deine beste Freundin Helen.Hiç yakın dostun var mıdır?
Köpeğin olmadığı sürece en yakın dostun olmak istediğini söylüyor.
Ama yakın dostun sayısı sınırlı.
Bu güne kadar ki en yakın dostun… Helen. sende bul.
Deine beste Freundin Helen. Bis zu jenem Tag.Hep yakın dostun mataracıkla konuşabilirsin.
Unterhalte dich doch mit deinem Freund Flasky. Richtig.Yeni en yakın dostun.
Ihr neuer bester Freund.En yakın dostun Everestde öIdü. Senin hissettikIerini!
Dein bester Freund ist am Mount Everest verunglückt!Bir haftadır yakın dostun mahkumdan bahsetmiyorsun.
Du hast mir seit einer Woche nichts von deinem Kumpel erzählt.En yakın dostun Everestde öldü. Senin hissettiklerini!
Dein bester Freund ist am Mount Everest verunglückt!Ray, Curtis çok yakın dostun, biliyorum, ama ondan kurtulmalıyız.
Ray, ich weiß, dass Curtis dein Freund ist, aber wir müssen ihn loswerden.En yakın dostun ölüyor. Ama bunun güzel bir yanı var!
Dein bester Freund ist tot, aber es gibt was Positives!Yoksa… yakın dostun olması bahanen mi?
En yakın dostun Everestde öldü. Senin hissettiklerini.
Deiner nicht? Dein bester Freund starb auf dem Everest.Sen ve yakın dostun Aziraphale, hapı yuttunuz.
Yakın dostun Jennanın telefona dönmesini bekleyeceğiz.
Çünkü, senin yakın dostun… ve eski aşkın olan parçam, hayat çok kısa.
O senin en yakın dostun ama sanırım ona gerçekten âşık oldum, o yüzden denemem gerek.
Er ist dein bester Freund, aber ich habe mich echt in ihn verliebt, also muss ich es versuchen.En yakın dostum Pussy kayboldu.
Mein bester Freund Pussy ist weg.En yakın dostuyum.
Ich bin sein bester Freund.En yakın dostumsun. Seni özleyeceğim.
Du bist mein bester Freund.
