Yetiştiren Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Çünkü çocukları yetiştiren onlar.
Meyveyi yetiştiren ben değilim.
Bugün doktorlar yetiştiren kim?
Yetiştiren başkası olduğu sürece tabii.
Dünya Vatandaşları Yetiştiren Okul.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Zarflarla kullanım
Sen bizi yetiştiren adam değilsin.
Üç veya daha fazla küçük çocuk yetiştiren kişiler;
Çocuk yetiştiren ana-babalar bilirler.
Örneğin, hemoglobin yetiştiren sebzeler.
Onu yetiştiren kadın sonunu getirecekti.
Doğruyu konuşalım, onu yetiştiren kadın geldi Polly.
Beni yetiştiren adam bir üçkağıtçıydı.
Çocuklarını birlikte yetiştiren çiftler daha mutlu.
Tavuk yetiştiren birçok kişiyle konuştuk.
Sihirli geçit fasulyelerini yetiştiren kötü devler.
Organik yetiştiren bir şerpa tanıyorum.
Hepsi sarhoş oduncu ve esrar yetiştiren hippi.
Hawaii, kahve yetiştiren tek Amerikan eyaletidir.
Biz Romulus veRemus kardeşlere ve bizi yetiştiren kurda. O hâlde.
Hawaii, kahve yetiştiren tek Amerikan eyaletidir.
Otlaklarımıza izinsiz yerleşip… koyun yetiştiren insanlar var.
Örneğin; kobalt yetiştiren… barışçıl Poulong halkı.
Biri sorarsa, artık peri değiliz.Ormanda öksüz çocuğunu yetiştiren üç köylü kadınız.
En sevdiğim, beni yetiştiren halamın adını biliyor musun?
Ama aksine, iyi insanlar işe giden, evine dönen,çocuk yetiştiren, tv izleyen insanlardır.
Beni kızları gibi yetiştiren bir ailenin yanına yerleştirildim.
Nepalde yerçekimine karşı gelen ağaçlar yetiştiren bir büyücü olduğunu biliyor muydun?
Torunları yetiştiren dedeler için destek grupları arayın.
Kendinizi yalnız ama olumlu bir şekilde yetiştiren diğer annelerle bağlantı kurun.
Canlı hayvan yetiştiren ve onlara karşı özel bir ilgisi olan kişiler var.