YOLDAŞLARI ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Kameraden
• Begleiter
• Genossen
• Gefährten

Yoldaşları Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Umudun yoldaşları.
Genossen des Hopfens.

Yoldaşları bunu uygun bulurlar.
Die Genossen hätten das beschafft.

Ama yoktur yoldaşları….
Keine Kameraden.

Yoldaşları nasıl kiralayabilirim?
Wie kann ich Gefährten anwerben?

Hayatında yoldaşları.
Gefährten im Leben.

Ancak yoldaşları onu yakaladı.
Aber seine Kameraden erwischten ihn.

İki eski yoldaşları.
Zwei alte Kameraden.

Harika yoldaşları ve oyun arkadaşları.
Toller Begleiter und Spielgefährte.

Odysseusun Yoldaşları.
Odysseus' Gefährten.

Harika yoldaşları ve oyun arkadaşları.
Tolle Begleiter und Spielgefährten.

Tüm o güzel yoldaşları.
Ihre schönen Begleiter.

Askerler yoldaşları hatırlamak için birleşti.
Soldaten gedenken ihren Kameraden.

Bunlar onun yoldaşları.
Das sind seine Genossen.

Askerler yoldaşları hatırlamak için birleşti.
Soldaten gedenken ihrer Kameraden.

Dracaena için yoldaşları.
Gefährten für Dracaena.

Yoldaşları hukuk devletine teşvik etmek.
Genossen zur Rechtsstaatlichkeit antreiben.

Pekala, Kızıl Ordu yoldaşları, tamam mıyız?
Wie gefällt euch die Ordnung, Genossen Rotarmisten?

Senin yoldaşları Altın kadar iyi olabilir;
Mögen deine Gefährten so gut wie Gold sein;

Bu tür tehditler acımasız yoldaşları için yapmak.
Diese Arten von Bedrohungen zu machen für schreckliche Gefährten.

Adanada yoldaşları ona Dilek ismini verdiler.
In Adana gaben die Genossen ihr den Namen Dilek.

Burada ayrıca birçok yeni arkadaş ve yoldaşları bulacaksınız.
Hier finden Sie auch viele neue Freunde und Gefährten.

Diomedesin yoldaşları birer kuşa dönüşür.
Die Genossen des Diomedes wurden in Vögel verwandelt.

Yoldaşları akvaryum yardımcıları, akvaryum balığı 3 gün oryantal kadar yüzüyor.
Kameraden Aquarianer helfen, Goldfisch 3 Tage schwimmt Bauch auf.

Ama onlar ve yoldaşları K 19u kurtardılar.
Aber sie und ihre Kameraden… haben das K 19 gerettet.

Fakat yoldaşları onu terk etmeyeceklerini belirtiyorlar.
Daß ihre Kameraden sie nicht verlassen werden.

Scooby Doo ve onun ayrılmaz yoldaşları kötü bir canavar kaçıyor.
Scooby Doo und seine unzertrennliche Gefährten sind auf der Flucht eine böse Monster.

Onu ve yoldaşları tamamen tahmin bırakılmıştır oldu.
Er und seine Kameraden wurden abkommandiert.

Çoğu zaman, viral etyoloji tümörler diğer yoldaşları, bazen daha ciddi bir hastalığı var.
Sehr oft Tumoren viraler Ätiologie haben andere Begleiter, manchmal mehr schwere Krankheit.

O ve yoldaşları onları vurmak için emredildi.
Er und seine Kameraden wurden befohlen, sie zu erschießen.

Yani, bir banyo yoldaşları öldü neden olmuştu alır.
Also, nehmen Sie ein Bad Begleiter verursacht hatte er starb.