Zevksiz Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bu çok zevksiz.
Zevksiz, anladım. Süper.
Hayır. Sadece zevksiz.
Zevksiz, sıkıcı yemekler.
Howie, çok zevksiz.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
büyük bir zevkbüyük zevkher zevkegerçek bir zevken büyük zevklerindenkişisel zevkpahalı bir zevkbasit zevkler
Daha
Fiillerle kullanım
Isimlerle kullanım
Zevksiz bir araba satıcısı.
İç çamaşırlarında çok zevksiz.
Çok zevksiz ve oldukça gürültülü.
Ama unutulmamalıdır ki; yaşlanmak, zevksiz[…].
Zevksiz kampanya, kliniği kurtardı.
Çok çirkin bir Kandinsky, çokta eski,… yani oldukça pahalı, ama zevksiz.
Zevksiz elbise, zevksiz ayakkabılar.
Onun yanında üniversite rektörü bile zevksiz ve önemsiz kalıyordu.
Çok zevksiz olmuş, ama… O kadar kolay olamaz.
Bilgin olsun diye söylüyorum: Chaucer, Uma gibi zevksiz birine asla âşık olmazdı.
Neden böylesine zevksiz bir şeyi çekmesine izin veriyorsun?
Tamamiyla bunu soylemek istiyordum Kitty den yardim istediginde ben orada miydim senin zevksiz yan isin icin.
Zevksiz sarhoş bir kız sana daha iyi davranırdı.
Bayan Cressida Cowperın son günlerde giydiği zevksiz, hatta bayağı elbiseyi başka türlü nasıl açıklayabiliriz?
Çarpık, zevksiz, çocuksu canavarlar! Başka bir boyuttaki kukla oynatıcıları.
Medeniyetsiz, çirkin ve pis bir baş belasısınız o zevksiz kıyafetleriniz ve şeytanarabasına benzeyen o saçınızla.
Üstüme ucuz ve zevksiz elbiseler giyerdim, böyle güzel şeyler değil.
Bunun sana zevk vereceğinden eminim.
Zevkle Bay Kaş.
Zevk, acı, adrenalin.
Matmazel zevk sahibi.
Şirin ama benim zevkime göre fazla ufak.
Benim zevkime göre birazcık dramatik.
Ben zevkle yapardım.
Acı, zevk, hepsi sinirlerle bağlantılı.