Zoraki Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Zoraki yapımcı.
Misafirim zoraki değildir.
Zoraki 914 satın al.
Misafirim zoraki değildir.
Zoraki değil, içten.
Sekiz Yıllık“ Zoraki” Eğitim.
Zoraki davet edilen.
Yapma, Pierce zoraki bir arkadaş.
Zoraki bir evlilik gibi bir şey mi?
Elimdeki kanıtlara zoraki baktı.
Zoraki gülümsüyorsun, değil mi?
Yapma ama anne. Ama durum çok zoraki oldu.
Zoraki gülümsemeyi bile öğrendim.
Ama bu bile daha zoraki görünüyor.
Zoraki başladığımız işi bitirebiliriz.
Son dört yıl boyunca onunla zoraki konuştun.
Zoraki dinleyici değil miyim zaten?
Tamam, o zaman burada oturalim. Zoraki oldu.
Zoraki bir evliliğe adım atmak üzeresin.
Benettonın Asyalı modellere yaptığı gibi zoraki bir imaja sokmayın kızı.
Değil mi? Zoraki bir çocukluk maskesi?
Eğer sınırlarımız olursa, aramızdaki zoraki evlilik o kadar iyi gider.
Akşamki zoraki yemeği iptal edemeyiz sanıyorum?
Kılıç Dörtlüsü Kılıç Dörtlüsü Kılıç Dörtlüsü hareketsizliğin,engellenmiş akti vitelerin ve zoraki dinlenmenin kartıdır.
Londraya zoraki olarak gelmiyorum, Francesca.
Çünkü ilginç olmalıdır.Aşık olacak iki insanın karşılaşmasında her zaman komik, zoraki bir neden vardır.
Sadece zoraki yakınlık konusunda sıkıntı çekiyorum.
Sorun, üç hafta önce Lise bir öğrenciye zoraki danışmanlık yapmayı kabul ettiğinde başladı.
Burada zoraki bir yolcu durumunda olmanız üzücü.
Belki de ortak değildir. Zoraki katılımcı olabilir.- Buyurun.