BEĞENMEDI ne Demek Ingilizce - Ingilizce Çeviri

• didn't
• likes
• didn't like
• doesn't
• liked
• like
• don't
• didn't appreciate
• disliked

Beğenmedi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

Tom onu hiç beğenmedi.
Tom never liked that.

Kyle beğenmedi, o yüzden kaldırdı.
Kyle didn't like'em, so he took them down.

Kimse demoyu beğenmedi.
No one likes the demo.

Kyle beğenmedi, o yüzden kaldırdı.
Kyle didn't like them, so he took them down.

Tom fikri beğenmedi.
Tom didn't like the idea.

Birçok kişi bu değişikliği beğenmedi.
Many people disliked that change.

Carl bunu beğenmedi, ablası.
Carl doesn't like this, sis.

Galiba onları kimse beğenmedi.
I guess nobody liked'em.

Teşhisi beğenmedi. Kuzenin konulan.
And your cousin doesn't like the diagnosis.

Kimse bu fikri beğenmedi.
No one likes the idea.

Goriller daha kişisel eşyalarımın bazılarını beğenmedi.
The goons didn't appreciate some of my more personal items.

Kelly ceketimi beğenmedi. Evet.
Kelly didn't like my jacket. Yeah.

Gidiyor çünkü kimse onu beğenmedi.
He's leaving because nobody likes him.

Eşim burayı beğenmedi, bu yüzden kaçtı.
My wife didn't like the place, so she ran away.

İlk bakışta onu beğenmedi.
He disliked her at first glance.

Bazılarını beğenmedi. Goriller daha kişisel eşyalarımın.
The goons didn't appreciate some of my more… personal items.

O, çiçekleri beğenmedi.
She doesn't like flowers.

Öyleydi ama Sheldon uçurumların hiçbirini beğenmedi.
We were, but Sheldon didn't like any of them.

Bilmiyorum. ve gördüğünü beğenmedi. Belki senin defteri kebirine baktı.
Perhaps he looked in your ledger and d id not like what he saw.

Tom, Marynin salatasını beğenmedi.
Tom didn't like Mary's salad.

Kaylaya bakış tarzımı beğenmedi o. O ölmüş.
She didn't like the way i looked at kayla. she's dead.

Belki senin defteri kebirine baktı Bilmiyorum. ve gördüğünü beğenmedi.
Perhaps he looked in your ledger and d id not like what he saw.

Kaylaya bakış tarzımı beğenmedi o. O ölmüş.
She's dead. she didn't like the way i looked at kayla.

Çinliler, eleştirmenler, öğrenciler, Mao, kimse filmi beğenmedi.
The Chinese, critics, students, Mao, no-one likes the film.

Kimse benim kek-üstlerimi beğenmedi.
Nobody likes my muffin tops.

Çinliler, eleştirmenler, öğrenciler, Mao, kimse filmi beğenmedi.
The Chinese, critics, students, Mao, no one likes the film.

Tom, Marynin önerisini beğenmedi.
Tom didn't like Mary's suggestion.

Eniştem yemeklerimi hiç beğenmedi.
Your uncle never liked my cooking.

Neden bu şapkaları kimse beğenmedi?
And why doesn't anybody like these hats?

Tom Marynin ona verdiği cevabı beğenmedi.
Tom didn't like the answer that Mary gave him.