BIR KIZ ÖĞRENCI ne Demek Ingilizce - Ingilizce Çeviri S

Isim
schoolgirl
kız öğrenci
bir kız öğrenci
okul
okul kızı
liseli kızlar
bir okul kızı
kız çocuğu
female student
bir kız öğrenci
girl student
bir kız öğrenci

Bir kız öğrenci Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Tom bir kız öğrenci gibi kızardı.
Tom blushed like a schoolgirl.
İcabına bakılması gereken bir kız öğrenci var.
There is a schoolgirl that needs taking care of.
Artık bir kız öğrenci değilsin.
You're not a schoolgirl anymore.
Bu takımı, sıkı küçük bir götü olan kocaman memeli bir kız öğrenci gibi düşün.
I want you to think of this team as a big-tittied coed- with a tight little ass.
Gerçekten bir kız öğrenci varmış.
There really is a girl student.
Bir kız öğrenciniz için buradayım.
I'm here about a female student.
Okulumuzda bir kız öğrenci var.
There's a girl student at our school.
Bir kız öğrenci gibi kıkırdamadan önce veya sonra.
Before or after giggling like a schoolgirl.
Dan beri on bir kız öğrenci ödül aldı.
Since 1990, eleven female students received the award.
Bir kız öğrenci tarafından takip edildiğini iddia ediyor.
He claims he's being stalked by a female student.
Kısa bir süre önce bir kız öğrenciyi bıçaklamış.
She stabbed a female student. A little while ago.
Tom bir kız öğrenci gibi kıkırdadı.
Tom giggled like a schoolgirl.
Bu bir dedikodu ama bu okulda bir kız öğrenci olduğu söyleniyor.
It's a rumor, but that this school has a female student.
Bir kız öğrencinin elinde boya paketi patlamış.
A dye pack exploded on a female student at Miami University.
Geçtiğimiz Nisan ayında, bir kız öğrenci boğuldu. Üç gün sonra arkadaşı öldü.
Last April, a schoolgirl drowned… 3 days later, her friend died.
Bir kız öğrenci bir gece kendi yatağında yatmadıysa ne olmuş?
A female student hasn't slept in her bed for one night?
Düşünme, Tim. Orada bir kız öğrenci gibi durmak benim suçumdu.
Don't think about it, Tim. It really was my fault, standing there like a schoolgirl.
Öğrencilerin yüzde 83ü fiziksel tacize, yüzde 12si hem fiziksel hem dijital tacize,yüzde 4ü dijital tacize, bir kız öğrenci ise sözlü tacize maruz kaldı.
Of the students were subjected to physical violence, 12% to both physical andonline harassment, 4% to online harassment, one girl student to verbal harassment.
Nasıl bir kız öğrenciden bahsediyoruz?
What Kind of schoolgirl are we talking about?
Hızla doktoraya başlamış. Sınıfındaki bir kız öğrenci ile Başı belaya girmiş.
On a fast track for a doctorate when he got in trouble… with a female student in one of his classes.
Sadece güzel bir kız öğrenci gibi görünmek istiyorum.
I just want to look like pretty schoolgirl.
Duvarında Dünya dışı bir süper bilgisayar, tavan arasında genetik yollardan yapılmış dahi bir çocuk,yolun karşısında yaşayan araştırmacı bir kız öğrenci vardır ve tüm evrenin macerası bu kapının eşiğinin ardındadır.
There's an extra-terrestrial super computer in the wall.A genetically engineered boy genius in the attic. A schoolgirl investigator across the road.
Bu protesto… bir kız öğrenci ve onun erkek arkadaşı tarafından yapılacak.
By a girl student and her boyfriend. It's to be conducted.
Duvarında Dünya dışı bir süper bilgisayar, tavan arasında genetik yollardan yapılmış dahi bir çocuk,yolun karşısında yaşayan araştırmacı bir kız öğrenci vardır ve tüm evrenin macerası bu kapının eşiğinin ardındadır.
There's an extra-terrestrial super computer in the wall,a genetically engineered boy genius in the attic, a schoolgirl investigator across the road, and a whole universe of adventure right here on the doorstep.
Geçen hafta bir kız öğrenci, üniversitenin havuzunda saldırıya uğramış.
A female student was attacked at the university pool last week.
Tamam, altı sene önce Tri-Psi sıradan bir kız öğrenci yurduymuş, sonra yeni başkanları başa geçmiş.
Okay, six years agoTri Psi was just your regular sorority… and then their new president took over.
Serseri bir kız öğrenci olan Ryuko Matoinin, babasının katilini araması ve onu Honnouji Akademinin sert tutumlu öğrenci konseyi başkanı Satsuki Kiryuin ve annesinin moda imparatorluğu ile şiddetli çatışmalara sokmasını anlatmaktadır.^ Harding.
It follows vagrant schoolgirl Ryuko Matoi on her search for her father's killer, which brings her into violent conflict with Satsuki Kiryuin, the iron-willed student council president of Honnouji Academy, and her mother's fashion empire.
Düşünme, Tim. Orada bir kız öğrenci gibi durmak benim suçumdu.
It really was my fault, standing there like a schoolgirl. Don't think about it, Tim.
Geçen hafta bir kız öğrenci, üniversitenin havuzunda saldırıya uğramış.
At the university pool last week. A female student was attacked.
Dinleyin küçük hanım. Bir kız öğrenci bir gece kendi yatağında yatmadıysa ne olmuş?
Listen, miss. A female student hasn't slept in her bed for one night?
Sonuçlar: 44, Zaman: 0.0247

Kelime çeviri

S

Bir kız öğrenci eşanlamlıları

okul kızı

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Ingilizce