SCHOOLGIRL ne Demek Turkce - Turkce Çeviri
S

['skuːlg3ːl]
Isim
['skuːlg3ːl]
kız öğrenci
schoolgirl
female student
girl student
coed
co-eds
bir kız öğrenci
schoolgirl
female student
girl student
okul kızı
bir okul kızı
kız çocuğu
girl child
female offspring
female child
okullu kız
kız öğrenciyi
schoolgirl
female student
girl student
coed
co-eds
okullu bir kız

Schoolgirl Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Pussy! Schoolgirl!
Okul kızı… ödlek!
We're looking for that schoolgirl.
Şu okul kızı için buradayız.
Sexy schoolgirl librarian chic.
Seksi kütüphaneci okul kızı.
I felt like a schoolgirl.
Liseli kızlar gibiydim.
Schoolgirl outfit maybe?
Belki okul üniforması giymemi istersiniz?
İnsanlar da tercüme ediyor
Like a schoolgirl.
Liseli kızlar gibi.
The schoolgirl outfit you came in here with?
Buraya okul kızı kıyafetiyle mi geldin?
You're not a schoolgirl.
Sen bir okul kızı değilsin.
That schoolgirl may be in grave danger.
O kız öğrenci tehlikede olabilir.
You behave like a schoolgirl.
Bir okul kızı gibi davranıyorsun.
Choi on schoolgirl murder.
Choi, kız öğrenci cinayetini araştırıyor.
Tom blushed like a schoolgirl.
Tom bir kız öğrenci gibi kızardı.
That schoolgirl may be in danger. Keizo.
O kız öğrenci tehlikede olabilir. Keizo.
You're behaving like a schoolgirl.
Bir okul kızı gibi davranıyorsun.
There is a schoolgirl that needs taking care of.
İcabına bakılması gereken bir kız öğrenci var.
Willy dresses you as a schoolgirl.
Willy seni kız öğrenci gibi giydiriyor.
I'm wearing a schoolgirl uniform, so it must be Friday.
Okul üniforması giydiğime göre, Bugün Cuma olmalı.
She was smiling at him like a schoolgirl, Eli.
Liseli kızlar gibi ona gülüyordu Eli.
I told you, this schoolgirl uniform thing's just… become cliché.
Dedim sana kız öğrenci üniformaları biraz klişe.
But this is not some Presbyterian schoolgirl.
Bu bir Presbiteryen okul kızı değil.
You're not a schoolgirl anymore.
Artık bir kız öğrenci değilsin.
I just want to look like pretty schoolgirl.
Sadece güzel bir kız öğrenci gibi görünmek istiyorum.
George is like a schoolgirl around him.
George onun etrafındayken kız çocuğu gibi davranıyor.
No. Because you're gonna dress up like a sexy Asian schoolgirl.
Seksi Asyalı okul kızı gibi giyineceğin için.
Last April, a schoolgirl drowned… 3 days later, her friend died.
Geçtiğimiz Nisan ayında, bir kız öğrenci boğuldu. Üç gün sonra arkadaşı öldü.
I'm not the one that messed up your little schoolgirl crush.
Küçük okul kızı aşkını mahveden ben değilim.
Schoolgirl, why do you always order the biggest and the cheapest?
Kız öğrenci, Niye düzenli bir şekilde herzaman en büyük ve en ucuzunu alıyorsun?
I can't even say the word"titmouse" without giggling like a schoolgirl.
Kuşum'' derken bile liseli kızlar gibi kıkırdamadan duramıyorum.
Before the schoolgirl murders Choi was working on Jang's case, right?
Kız öğrenci cinayetlerinden önce Choi, Jang davası üzerinde çalışıyordu değil mi?
There can be love and mutual respect without schoolgirl sentiment.
Okul kızı duygusallığı olmadan, sevgi ve karşılıklı saygı da olabilir.
Sonuçlar: 179, Zaman: 0.0579
S

Schoolgirl eşanlamlıları

En çok sorulan sözlük sorguları

Ingilizce - Turkce