BU PROGRAMLARIN ne Demek Ingilizce - Ingilizce Çeviri

• these programs
• these programmes
• these shows

Bu programların Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

Bu programların hepsi çok sıkıcı.
All these shows are boring.

Ama yine de eminiz ki bu programların yararı.
But we are still confident that these programs will benefit.

Bu programların ortaya çıkması gerek.
These programs have to be exposed.

Ama yine de eminiz ki bu programların yararı.
Will benefit… But we are still confident that these programs.

Bu programların ifşa edilmesi gerekiyor.
These programs have to be exposed.

Yani biz sadece tek tek bu programların yerlerini değiştirecektik.
So we just had to replace these programs one by one.

Bu programların ölmesine izin vermeyeceğim.
I'm not about to let all these programs die.

Yararlı olacağından eminiz. Bu programların tüm uluslar için.
But we are still confident that these programs will benefit.

Bu programların bulunurluğu ülkeden ülkeye değişmektedir.
The availability of these programmes varies between countries.

Yararlı olacağından eminiz. Bu programların tüm uluslar için.
Will benefit… But we are still confident that these programs Shadows fall♪.

Bu programların tüm uluslar için… yararlı olacağından eminiz.
But we are still confident that these programs will benefit.

Ayrıca, Hollynin dediğine göre… bu programların bilgisayarı kullanarak elle yüklenilmesi gerekiyormuş.
These programs have to be installed by hand, on site. And, according to Holly.

Bu programların insanlardan alınan vergilerle ödenmesi gerekiyordu.
These programs had to be paid for by taxes from the people.

Ayrıca, Hollynin dediğine göre… bu programların bilgisayarı kullanarak elle yüklenilmesi gerekiyormuş.
And, according to Holly, these programs have to be installed by hand, on site.

Bu programların tüm uluslar için… yararlı olacağından eminiz.
Will benefit… But we are still confident that these programs Shadows fall♪.

Ve Tieera sistemini yazdı. Ve benim kitabımda ki ilklerden biri gerçekten yapay bir yaşam sistemi bu programların bir karmaşada çalışmadığı gerçeği dışında.
And he wrote the Tierra system, and, in my book, is in fact one of the first truly artificial living systems-- except for the fact that these programs didn't really grow in complexity.

Ama bu programların… medyayla hiç alakası yok. Gerçekten rehabilitasyon için.
But those programs are not a public relations exercise, they are about genuine rehabilitation.

Ve Tieera sistemini yazdı. Ve benim kitabımda ki ilklerden biri gerçekten yapay bir yaşam sistemi bu programların bir karmaşada çalışmadığı gerçeği dışında. yani bu işi görünce biraz çalıştı.
And he wrote the Tierra system, and, in my book, is in fact one of the first truly artificial living systems-- except for the fact that these programs didn't really grow in complexity.

Dünya, bu programların giderek anne ve… çocuk sağlığında bir köprü durumuna geldiğini görmektedir.
The world is increasingly seeing these programs as the bridge to comprehensive maternal and child health.

Okular şuanda belgenizi görüntülemek için gerekli olan bit eşlem yazı tiplerini oluşturuyor. Bunun için, Okular birkaç harici program kullanır, MetaFont gibi. Bu programların çıktılarını daha sonra belge bilgi diyalogunda bulabilirsiniz.
Okular is currently generating bitmap fonts which are needed to display your document. For this, Okular uses a number of external programs, such as MetaFont. You can find the output of these programs later in the document info dialog.

Bu programların okullarından mezun olanlar ilk yıllarında yaklaşık olarak 65.000 dolar talep ediyorlar.
Graduates of these programs regularly command nearly $65,000 their first year out of school.

Avrupa Birliğinin Genişleme ve Komşuluk Politikasından Sorumlu Komisyon Üyesi Stefan Füle konuyla ilgili basın açıklamasında şunları söyledi:“ Bu programların tümü, kamu yönetiminin iyileştirilmesi, yargı sistemi ve kolluk kuvvetlerinin daha etkili hale getirilmesi, ekonomide istikrarın sağlanması ve daha güvenli bir çevre yaratılması yönünde somut sonuçlar elde edilmesi amacıyla hazırlanmıştır.”.
All these programmes have been designed to achieve concrete results in terms of better public administration, more efficient judiciary and law enforcement, stable economy as well as safer environment," European Commissioner for Enlargement and Neighbourhood Policy Stefan Fule said in the press statement.

Bu programların dev medya şirketleri tarafından DBSlerin beynini yıkamak üzere propaganda amaçlı yapıldığını düşünüyorum.
I always thought these shows were scripted propaganda created by huge media conglomerates to brainwash the L.I.V. 's.

BM müfettişleri zamanında bu programların… belli belirsiz izlerini buldu. Irakın mobil üretim programı… 1990ların ortasında başlasa da.
Of such programmes. Although Iraq's mobile production programme UN inspectors at the time only had vague hints began in the mid-1990s.

Bu programların desteğe ihtiyacı var. ve biz bunları geleceğin doktorlarına öğretmeye bazı bilgilerin önemini öğretmeye ihtiyacımız var.
These programs need to be supported, and we need to teach our future doctors of the world the importance of some of the information.

Ayrıcalığı çalışması gereken asgari seviyede sınırlamak, bu programların arızalanması veya tehlikeye atılması( örneğin arabellek aşımı veya yanlış yapılandırmalar yoluyla) zarar verme yeteneğini azaltır veya ortadan kaldırır.
Limiting privilege to the minimum required to work reduces or eliminates the ability of these programs and daemons to cause harm if faulty or compromised for example via buffer overflows or misconfigurations.

Bu programların doğruluk derecesi insan operatörlerinkinden daha düşüktür ama çok büyük veri kümelerinin otomatik işlenmesi için yeterlidir.
The accuracy of such algorithms is inferior to visual examination by a human operator, but is adequate for automated processing of large sequence data sets.

Ama bağışlar bu programların popülerliğiyle orantılı değildir. Çok yakında Afrikadaki her hasta çocuk kapınızı çalacak.
But endowments don't tend to grow with the popularity of these programs, where, very soon, you have every sick kid in Africa banging down your door.

Bu programların desteğe ihtiyacı var. ve biz bunları geleceğin doktorlarına öğretmeye bazı bilgilerin önemini öğretmeye ihtiyacımız var. Ben bunları sizlerle bugün paylaştım.
These programs need to be supported, and we need to teach our future doctors of the world the importance of some of the information I have shared here with you today.

Bu programların amacı AAFnin kendi savunmasına ilişkin becerilerini artırmak, ABD ordusu ve NATO ile birlikte çalışmak ve Amerikan-Arnavut dostluğunu pekiştirmektir,'' ifadesi yer aldı.
These programmes are designed to help the AAF build capabilities for its own defence, work together with the United States military and NATO, and strengthen US-Albanian friendship," the embassy statement said.