IHTIYACIM VARDI ne Demek Ingilizce - Ingilizce Çeviri

• i needed
• i need

Ihtiyacım vardı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

Ona ihtiyacım vardı.
I needed it.

Tam da besin zehirlenmesine ihtiyacım vardı.
JUST WHAT I NEED, FOOD POISONING.

Ona ihtiyacım vardı!
I needed that!

Yas tutmak için zamana ihtiyacım vardı, pardon!
So excuse me for needing some time to grieve!

Sana ihtiyacım vardı aslında.
Could have used you, actually.

Daha fazlasını istedim, daha çok ihtiyacım vardı.
I wanted more, I needed more and more.

Sandalyeye ihtiyacım vardı.
I needed it.

Ihtiyacım vardı. Gizlenecek bir yere.
I needed a place to hide.

Gerçekten ihtiyacım vardı.
I needed that.

Ihtiyacım vardı. İyi bir ağlamaya.
I need a good cry now and again.

Çünkü ihtiyacım vardı.
Because I needed it.

Kulübün kararıydı. Sanki bu belaya ihtiyacım vardı.
It was a club decision. Like I need this hassle.

Sana ihtiyacım vardı.
I'm gonna need you.

Korkuyordum. Bir işe çok ihtiyacım vardı.
I was scared to. I need a job in the worst way.

Buna ihtiyacım vardı.
Gonna need some of that.

Benimle hiçbir ilgisi yoktu ama paraya ihtiyacım vardı.
Nothing to do with me, but I need the money.

Sanırım ihtiyacım vardı.
I must have needed it.

Her şeyin düzeleceğini söylemene ihtiyacım vardı.
Everything was gonna be okay. I need you to tell me.

Onlara ihtiyacım vardı, J.D.
I did need those, J. D.

Teşekkürler, alırım. Aslında tam da kahveye ihtiyacım vardı.
Care for a coffee? In fact it's just what I need.

Sana ihtiyacım vardı Charlie.
I need, I needed you, Charlie.

Bugün tam da kolay bir şeylere ihtiyacım vardı. Tamam, harika.
Ok. Easy's exactly what I need today. Great.

Paraya ihtiyacım vardı, bu yüzden bankaya gittim.
I needed some cash, so I went to the bank.

Biz Katolik eğitimi alırız. Ama daha dost canlısı bir kitleye ihtiyacım vardı.
We were raised Catholic but I needed a friendlier audience.

Evde yere ihtiyacım vardı dedi.
She said she needed the space.

Telefonumu kapattım çünkü yoga yapıyordum ve gevşemeye ihtiyacım vardı.
I turned my cell phone off because I was at a yoga retreat, and I needed to relax.

Sanki bu belaya ihtiyacım vardı. Kulübün kararıydı.
Like I need this hassle. It was a club decision.

Sanki bu belaya ihtiyacım vardı. Kulübün kararıydı.
It was a club decision. Like I need this hassle.

Bir işe çok ihtiyacım vardı. Korkuyordum.
I was scared to. I need a job in the worst way.

Fakat tavsiyeye ihtiyacım vardı ve Bay Devline ulaşamadım.
But I need some advice, and I couldn't find Mr. Devlin.