KONUŞMALAR ne Demek Ingilizce - Ingilizce Çeviri

• talk
• speeches
• conversations
• chatter
• speaking
• discussions
• language
• dialogue
• talkin
• the analects
• the chat

Konuşmalar Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

Sadece konuşmalar.
Dialogue only.

Konuşmalar, lütfen.
Language, please.

Duygusal konuşmalar.
Emotionally speaking.

Konuşmalar arttı mı?
Increased chatter?

Khanty dilinde konuşmalar.
Speaking Khanty.

Konuşmalar aynı.
The chat's the same.

Okullardaki konuşmalar.
Speaking of schools.

Sarhoş konuşmalar, tartışmalar, saçmalıklar.
Drunken discussions, debates, bullshit.

Belli belirsiz konuşmalar.
Speaking, indistinct.

Konuşmalar antlaşmadan hemen sonra başlamış.
Chatter started right after the treaty was signed.

Psikolojik konuşmalar.
Psychologically speaking.

Robertın durumu kötü,… duygusal konuşmalar?
Robert's touch and go, emotionally speaking.

Arabamda o tarz konuşmalar istemiyorum.
I don't want that language in my car.

Onun duyamayacağı bir yerde özel konuşmalar yok.
No private discussions out of her hearing.

Tanrı korusun bu konuşmalar biri duyarsa.
God forbid someone heard that dialogue.

Evet. Konuşmalar antlaşmadan hemen sonra başlamış.
Chatter started right after the treaty was signed.- Yes.

Fısıldar gibi konuşmalar.
Almost whispered dialogue.

Artmış konuşmalar ama ilgili bir şey görünmüyor.
Increased chatter, but nothing seems to relate.

Dar ve kısa şeyler giymiş genç bayanlarla entellektüel konuşmalar.
Intellectual discussions with young women in skimpy fashions.

Konuşmalar antlaşmadan hemen sonra başlamış. Evet.
Chatter started right after the treaty was signed.- Yes.

Amcasıyla Tanrı ve Din üzerine ilginç… konuşmalar yapardık.
God and religion. He and I used to have some interesting discussions.

Hadi. Konuşmalar aynı: arabalar, spor, piliçler!
The chat's the same: cars, sport, chicks! Come on!

Dinlemeyi sevdiğim bazı frekanslarda askeri konuşmalar duyuyorum ama karman çorman.
Some frequencies which I like to scan, I'm hearing military chatter, but it's distorted.

Hadi. Konuşmalar aynı: arabalar, spor, piliçler!
Come on. The chat's the same: cars, sport, chicks!

Hakaretler, yüksek sesle konuşmalar, teşhir, tecavüz, zarar vermek bile olabilir.
Insults, speaking Ioudlym mexhibiting, rape, even injuring others.

Konuşmalar antlaşmadan hemen sonra başlamış. Evet.
Yes, sir. Chatter started right after the treaty was signed.

Tüm o kışkırtıcı konuşmalar, düşüncelerimin pek çoğunu netleştirmemi sağladı.
All those provocative discussions helped crystallize a lot of my thinking.

Evet. Konuşmalar antlaşmadan hemen sonra başlamış.
Yes, sir. Chatter started right after the treaty was signed.

Bazı konuşmalar, küçük kulaklar yattıktan sonra yapılsa iyi olur.
Some discussions are best held after small ears have been put to bed.

Belli belirsiz konuşmalar duyduğum kadarıyla kapşönlü adamımız bu akşam bir soygunu engellemiş.
Indistinct chatter I heard the Hood foiled an armored car heist this evening.