ORAYA GITMEYI ne Demek Ingilizce - Ingilizce Çeviri

• to go there
• to get there

Oraya gitmeyi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri

Oraya gitmeyi seçtin.
You chose to go there.

Yakınlarda ben de oraya gitmeyi düşünüyorum.
I intend to go there.

Oraya gitmeyi dene.
I will try to go there now.

Benden önce oraya gitmeyi deniyor.
He's trying to get there before me.

Oraya gitmeyi istemiştik.
But we wanted to go there.

İlk buluşmada oraya gitmeyi sever.
Likes to go there on his first date.

Ben oraya gitmeyi planlıyorum.
I plan to go there.

Seo-u ve ben yarın oraya gitmeyi planlıyorduk.
Seo-u and I were planning to go there tomorrow.

Oraya gitmeyi mi düşünüyorsun?
Thinking of going there?

Küçük bir kızken oraya gitmeyi çok severdi.
She used to love going there when she was a little girl.

Tom oraya gitmeyi reddetti.
Tom refused to go there.

Yarın okulumuz olmadığı için oraya gitmeyi planlıyorum.
Since we have no school tomorrow, I'm planning to go there.

Oraya gitmeyi çok istiyoruz!
We want to go there so much!

Nasıl ilk olarak oraya gitmeyi düşündüğünü sanıyorsun?
How do you think you thought of going there in the first place?

Oraya gitmeyi pek özlemiyorum.
I rarely miss going over there.

Onu çok düşünüyor ve oraya gitmeyi çok istiyordun.
How often do you think about him and how much you wanted to go there.

Oraya gitmeyi çok istemiştim.
I wanted to go over there so bad.

Arkadaşça bir ziyaret için oraya gitmeyi o kadar istedim ki.
I just wanted so very much to go there on a friendly visit.

Neden oraya gitmeyi sürdürüyorsun?
Why do you keep going over there?

Normal koşullar altında, Tom oraya gitmeyi asla kabul etmez.
Under normal circumstances, Tom would never agree to go there.

Oraya gitmeyi düşünmüyorsunuz ya?
You have no thought of going there?

Bostonda hiç bulunmadım ama bu yaz oraya gitmeyi planlıyorum.
I have never been to Boston, but I plan to go there this summer.

Oraya gitmeyi çok istiyoruz da.
We just both want to get there so badly.

Bir keresinde, oraya gitmeyi hayal ettiğini söylemişti.
He told me he once had a dream to go there.

Oraya gitmeyi çok istiyorsunuz anlaşılan.
You want to get there pretty bad.

Eddie Alvarez oraya gitmeyi de düşünüyor olmalı.
Eddie Alvarez Should Probably Think About Going To That.

Oraya gitmeyi isteyecek kadar şey biliyorum.
I know enough to know that I want to go there.

Ferg, oraya gitmeyi asla düşünme.
Ferg, do not even think about going in there.

Oraya gitmeyi deneyeceksin ve gittiğinde hepsini yok edeceksin, değil mi?
You're gonna go down there and destroy the whole lot of them!

Süper! Oraya gitmeyi çok istemişimdir.
I have always wanted to go there. Oh, cool.