Ağza Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Şu ağza bak!
Ağza girer girmez erir.
Her ikisi de ağza açılır.
Şu ağza bir bakalım.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Fiillerle kullanım
ağzını açtı
ağzını kapat
ağzınızı açın
ağzını kapa
onun ağzınaağzına sok
ağzınızı çalkalayın
ağzına koy
ağzından kan
ağzına alma
Daha
Joanie, Joanıe. Şu ağza bak.
Götten ağza dikecek bizi!
Ağza da bu yüzden ihtiyaç duymuyorlar.
Parmağınızı ağza ortadan sokmayın.
Ama ağza tecavüzü açıklamıyor.
Ulu Tanrım, şundaki laf sokan ağza bak!
Unutma, ağza ve gözlere nişan al.
Bükreş muahedesi bir daha ağza alınmadı.
Burnu sıkıp ağza hava mı üflüyorduk?
Ağza, burna yıkanmamış eller ile dokunulmamalı.
Yapması çok kolay, ısıtıp ağza atıyorsun!
Birinin o ağza bir bez tıkamasının zamanı geldi.
Giriştiğiniz her adam fazladan dirsek, diz veya ağza tekme yiyecek.
Ağza, burna yıkanmamış ellerle asla dokunmamalı.
İki küçük ibne Oturuyor bir yatakta,Birisi ısırıyor göte Diğeri veriyor ağza.
Ağza, buruna yıkanmamış ellerle asla dokunmamalı.
Aborigine kültüründe, biri öldüğü zaman adını ağza almamak gerekiyor.
Ağza, burna yıkanmamış eller ile dokunulmamalı.
Dürüstçe söyleyebilirim ki, burada ağza konacak tek bir şey yok.
Burun harika, ağza gelince yazar olsaydım bir roman yazardım.
İlaç toksik değildir, ancak gözlere ve ağza girmesine izin vermez.
İtirafından önce ve sonra, ağza alınamayacak şeyler yaptılar Ona. Yasaldı.
Yetki alanımız dışında artık Bağışıklık ın problemi Ağza geri dönsek iyi olur.
Kanatlarındaki mikroskobik çıkıntılar suyu ağza gönderecek kanallara giden oyuklara yönlendiriyor.
Yahudilerin birçoğu Tanrının isminin asla ağza alınmaması gerektiğine inanır.