Altüst Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Altüst olmuş haldesin.
Dünya altüst oldu.
Altüst oldunuz.
Biliyorum altüst oldun.
Çocuklarımın hayatını altüst etti!
İnsanlar da tercüme ediyor
Bu okulu altüst ettin.
Bu sır, Yağmurun bütün planlarını altüst eder.
Dengemi altüst ediyorsun.
Ama şimdi her şey altüst oldu.
Hayatımı altüst edeceği yazıyor.
Ardından her şey altüst oldu.
İnsanları altüst ediyor. Çünkü hiçbir şey yaymıyor.
Hayatlarımız altüst oldu.
Altüst olman doğal, ama neden birazcık karını rahat bırakmıyorsun?
Neden hayatımı altüst ediyorsun?
Bugün de özel bir uluslararası bağlamda ortaya çıkmaktadır ve alışa geldiğimiz dünyayı altüst edecektir.
Bütün manastırı altüst etti. Ne olmuş?
Holm Enstitüye geldiğinden beri her şey altüst oldu.
Hayatını altüst eden bir şey.
Evet, savaş her şeyi altüst etti.
Bu karakolun neden altüst olduğu belli.
Bu bilimadamı, fizik kanunlarını altüst ediyor.
Londranın en büyük bankasını altüst etmek için nasıl bir başrol istersin?
Hayaleti bu kasabayı altüst etti.
Olay yeri inceleme burada seni altüst edecek birşeyler bulmuşlar.
İşte bu yüzden tüm hayatım altüst olmuş durumda.
Londranın en büyük bankasını altüst etmek için nasıl bir başrol istersin?
Seni geri alana kadar bu ilkel insanın evini altüst edeceğim.
Eğer bu şey benim peşimden gelir ve planlarımı altüst ederse hepiniz ölürsünüz.
Acaba birinin yüzünü kaybetmesi duygularını altüst eder mi, merak ettim?