Bağrışmalar Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bağrışmalar duydum.
Başka bağrışmalar.
Bağrışmalar duydum.
Tüm bu bağrışmalar.
Bağrışmalarınızı duydum.
Combinations with other parts of speech
Fiillerle kullanım
Nedir bu bağrışmalar?
Bağrışmalar duydum.
Sürekli bağrışmalar, kavgalar.
Bağrışmalar duyuyorum Anne.''.
Iyi misin? Bağrışmalar duydum.
Bağrışmalar duydum. Bakayım dediydim, düştüm.
Komşular bağrışmaları duymuş.
( Bağrışmalar)( Gülüşmeler)( Bağrışmalar)( Gülüşmeler).
Birkaç dakika sonra bağrışmalar duydum.
Bu bağrışmalar da neyin nesi?
Mahşeri bir kalabalık, bağrışmalar ve kaos vardı.
Bağrışmalar üzerine pencereye çıkan komşular olayı gördü.
At toynakları, bağrışmalar ve çalan bir ut.
Maraya su getirmek için aşağıya inmiştim ki bağrışmaları duydum.
Hizmetçiler bağrışmaları ve silahın ateşlendiğini duymuş.
İki hafta önce komşusu beni arayıp bağrışmalar duyduğunu söyledi.
O taraftakiler bağırsın.( Bağrışmalar) Ses ne taraftan geliyordu?( Gülüşmeler)( Alkışlar) Çok teşekkür ederim.( Alkışlar) Bunun amacı ne? Amacı, bilimin bizim için ne yaptığı.
Çukurun içinde dururken bağrışmalar ve çığlıklar duydum.
Ebeveyn yokluğu, toksik bir anne,agresif bir dil, bağrışmalar ya da güven ve sevecenlik eksikliği nedeniyle ortaya çıkan etki, sadece klasik benlik saygısı eksikliği ya da köklü olan korkulardan daha fazlasına neden olur.
Geçen cuma günü randevudaki o bağrışmalar da neydi peki?
Ben yan binaya gidiyorum. Bağrışmaları duyup 911i arayan komşuyla konuşacağım.
Azize Ekaterini amfiye girdiği vakit, gülüşmeler, bağrışmalar ve tartışmalar durdu.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim ama bağrışmalar duydum ve bir sorun olmadığından emin olmak istedim.
Sophie birçok bağrışma duyar; annesi ağlıyordur.
Dövüşme, bağrışma, biraz da yumruklaşma.