BAK JOHN ne Demek Yunan - Yunan Çeviri

κοίτα τζον
bak , john

Bak john Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Şuna bak John.
Δες εδώ, Τζον.
Bak John, özür dilerim.
Κου Τζον, λυπάμαι.
Etrafına bir bak John.
Κοίτα γύρω, Τζον.
Bak John, sana demiştim.
Βλέπεις Τζον, σου λέω.
Pekâlâ, bak John Ralphin soysuz itin teki olabildiğini inkâr etmeyeceğim.
Κοίτα, Τζον δεν θα αρνηθώ ότι ο Ραλφ ώρες-ώρες είναι πολύ μαλάκας.
Bak, John, sen bunu.
Εντάξει, John, ξέρεις πως.
Bak, John iyi dövüşçüdür.
Ο Τζόν από δω είναι πολύ καλός.
Bak, John, bu onun oğlu.
Δες, Τζον. Αυτός είναι ο γιος του.
Bak John, konuşmamız gerek.
Κοίτα Τζον… πρέπει να μιλήσουμε.
Bak John… Bir sorunumuz var.
Άκου, Τζων… έχουμε ένα πρόβλημα.
Bak, John, iki seçeneğin var.
Κοίτα, Τζόνι, έχεις δύο επιλογές.
Bak, John, uzun süredir arkadaşız.
Άκου, Τζον, είμαστε φίλοι πολλά χρόνια.
Bak John, harika bir adam gibi görünüyorsun.
Κου, Τζον, φαίνεσαι καλός τύπος.
Bak, John, bir sorun olmayacak, tamam mi?
Κοίτα, Τζον, θα πάει καλά, εντάξει;?
Bak, John, bu… Devletle oyun oynamak demek.
Κοίτα, Τζων, παίζουμε με το Δημόσιο.
Bak John, bunun için birazcık geç kalındı.
Κοίτα, Τζόν. Είναι λίγο αργά γι'αυτό τώρα.
Bak, John. Sharpın ısrarı, daha büyük ödül için.
Κοίτα Τζόν, πιέζομαι για μεγαλύτερη κάβα.
Bak John, onlarca çocuğu cehennemden kurtardın.
Κοίτα Τζον, έσωσες δεκάδες παιδιά από τη κόλαση.
Bak, John, üzgünüm Üzgün değilim, tamam mı?
Κουσε, Τζον με συγχωρείς που δε με νοιάζει, εντάξει;?
Bak, John un Bizim yardımimiza ihtiyacı var.
Κοίτα, ο Τζον χρειάζεται την βοήθεια μας.
Bak John samimiyetimle söylüyorum, buraya gelmeyi istemezdim.
Άκουσε, Τζον… Με όλη την ειλικρίνεια… Δεν θέλω να είμαι εδώ.
Bak, John, McCranein peşine düşmen için seni zorladığımı biliyorum.
Κοίτα, Τζον, ξέρω ότι σε πίεσα να κυνηγήσεις τον ΜακΚρέιν.
Bak John, sana şu anda her ne derse desin sonuçta sen onun hizmetçisisin.
Κοίτα, Τζον, οτιδήποτε σου πει τώρα, στην τελική, είσαι ένας υπηρέτης.
Bak, John, sana daha önce de söyledim. Artık bu kayıtsızlıktan sıyrılman gerekiyor!
Λοιπόν, Τζον, σου το είπα και πριν, πρέπει να βγεις απ'αυτήν την απάθεια!
Bak John, önce birkaç şeyi açıklaman gerekiyor çünkü burada neler olduğunu bilmiyorum!
Κοίτα, Τζον, πρέπει να μου ξεκαθαρίσεις ορισμένα πράγματα γιατί δεν ξέρω τι συμβαίνει!
Bak, John, yanlış anlama ama tüm çalışanlarım, belli bir akademik kariyere sahip insanlar.
Κοίτα, Τζον, χωρίς παρεξήγηση, αλλά όλοι οι εργαζόμενοί μας έχουν ακαδημαϊκά προσόντα.
Bak, John gitmek istiyorsan yardım etmemi istiyorsan, buradan olabildiğince uzaklaş.
Κοίτα, John… Αν θέλεις να φύγεις από δω… Αν θέλεις να σε βοηθήσω να φύγεις όσο πιο μακριά γίνεται.
Bak, John bu işleri bilir ve eğer gitmemizi söylüyorsa bence onu ciddiye almalıyız.
Κοίτα, ο John ξέρει αυτά τα πράγματα και αν νομίζει ότι πρέπει να φύγουμε, ειλικρινά πιστεύω ότι θα πρέπει να τον πάρουμε στα σοβαρά.
Baksana John, hayır.
Κοίτα, Τζον, όχι.
Sonuçlar: 29, Zaman: 0.0415

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Yunan