Bak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bak, Carl.
Harry, ceplerine bak ve neyi varsa al.
Bak Harry!
Tamam mı? Bütün eşyalarına bak ve çok sevdiğin bir şey bul.
Bak, Calvin.
Combinations with other parts of speech
Michael Jordan, George Foreman, Samuel L Jacksona bak.
Bak, br lanet!
Sen biraz daha Elona bak, ben Elsanın fotoğrafını çekeceğim.
Bak. Ne giydiğine bak.
Lysander, bak nasıl da titriyorum korkudan.
Bak, buraya bıraktım.
Polis dosyalarına bak. Frazier… geleliberiKeeferınkaç adamı salıverilmiş, öğren.
Bak, geliyor şimdi!
Romeoya bak aptallığıyla gerçek aşkı öldürüyor.
Bak, ben… Sadece istedim ki.
Etrafına bak. Gerçeklik çok uzun süre önce gitti. Tamam mı?
Bak, sana vurmayacağım. Vurma falan olmayacak.
Carter…- Bak, bizzat ben bakardım ama erişimimi aldılar biliyorsun.
Bak, şimdi geleceği öngöreceğim:.
Bak, olsaydı, tek atış, veya bir fırsat.
Bak, Earl ona İngilizce öğretemezsin.
Bak, geceleri neler oluyor bilmek istiyorum, tamam mı?
Bak, benim adım Patrick. Ya Patrick de, ya da hiç.
Bak, bak. Bu çok korkuyor anlaşılan. Kendisini yere kapakladı.
Bak.'' Rubelin Kömür Şirketi, Pittsburgh, Pensilvanya.''.
Bak, belki de Doktor Silberling ile bu konuyla ilgili konuşmalıyız.
Bak, Mercün bu konuda kendini affedebildiği bir gün bile geçmiyor.
Ryan, bak bakalim bulabiliyor musun, Michelle U.İ.B. de ne yapiyormus.
Bak, anne! Burada, Hibiya Parkındasın. Aşık olmuş gibi görünüyorsun.
Bak… bekleme konusunda dünyadaki en tecrübeli kişi olarak söylüyorum… bunu yapma.