Beynindeki Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Beynindeki bu muymuş?
Geçen her dakika beynindeki basınç daha da artıyor.
Beynindeki tümör yüzünden.
O çalıntı kalbin her atışı benim beynindeki sesim olacak.
Beynindeki hasar çok fazlaydı.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
insan beynibüyük beyinlerkadın beyniküçük beyinlermaymun beynigenç beyinleruyurken beynimizdedoğrudan beynetüm beyinler
Daha
Fiillerle kullanım
Ve şimdi de sondayı beynindeki kan pıhtısına yönlendiriyoruz.
Beynindeki bir şey yüzünden?
Önerebileceğim bir prosedür değil ama beynindeki hasara bağlı.
Beynindeki pıhtı yok olmuş.
Kısaca annelik, bir kadının beynindeki gizli bir alanın keşfi gibi.
Beynindeki şişi kontrol altına aldıkları taktirde tabi.
Bir çocuğun beynindeki bir kuyudaki bedensin sadece.
Beynindeki elektriksel aktiviteleri kontrol ediyor.
Sen Jasonın beynindeki yokedilmesi gereken bir anomalisin.
Beynindeki pıhtı yüzünden oluşan şişlik onu pekiyi yapmamış.
Başka birinin beynindeki kendi görüntülerini izleyebiliyorlar.
Beynindeki hiçbir protein kodu, ona bunu söylemediği halde hem de.
Kafasındaki, beynindeki birbirine bağlı sinapslarız biz.
Beynindeki kan damarları artık kabarmaya ve pıhtı ile tıkanmaya başlıyor.
Eğer Gabriellanın beynindeki baskıyı yok edebilirsek hamileliğini tamamlayabilir.
Beynindeki elektriksel aktivitenin doğru frekansta kalmasını sağlayacak.
Kaza beynindeki zayıf bir bölgeye hasar verdi.
Beynindeki basıncı azaltmak için sentral venöz kateteri yerleştirdik.
Şu anda beynindeki baskıyı hafifletmek için ameliyata alındı.
Banksin beynindeki hava kabarcığı yüzünden öldüğünü söylediler.
Sorun beynindeki basınçsa ve bunu düzeltirsem iyileşecek mi?
Hannenin beynindeki hasar, bazen paranoyak olmasına yol açıyor!
Irisin beynindeki kan damarlarından bazıları daralmış ve baskı altında.
Michaelın beynindeki korku merkezini söküp alalım mı diyorsun?
Taşıyıcının beynindeki hasarlı bölgeleri atlayarak orjinal yüklemeni yeniden paketleyeceğiz.