Bir hamburger Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bir hamburger.
Üzgünüm bir hamburger yedim.
Bir hamburger lütfen.
Ona sadece bir hamburger getirin.
Bir hamburger ve kahve.
Daha yeni berbat bir hamburger yedim.
O bir hamburger.
Ernie, bana baharatlı biftek, bayana da bir hamburger.
Bana bir hamburger ver.
Yemek vaktinde hala burada olursan bir hamburger ayarlarım.
Sadece bir hamburger istiyorum.
Bütün garnitürlerin dev bir ravioli içinde olduğu bir hamburger.
Size bir hamburger getirdim.
Merhaba, Dr. Varley. Oğlum hastanede yapılmamış bir hamburger istiyor.
Bir hamburger, sadece ketçap.
Mmm… yine de iyi bir hamburger, değil mi?
Bir hamburger neredeyse 500 dolar yapıyor.
Gitmeden önce sana bir hamburger ısmarlayayım, ne dersin?
Haftada üç beş defa gelirdiniz, bir içki, bir hamburger.
Ben bir hamburger almak istiyorum.
Hinduların kutsal bir inek gördüğü yerde, başkaları koca bir hamburger görür.
Abed bir hamburger görürse hepimiz zaman yolculuğu yaparız.
Hinduların kutsal bir inek gördüğü yerde, başkaları koca bir hamburger görür.
Ben de bir hamburger, patates ve bir margarita alacağım.
Geçen gün bir hamburger yedim ve birden sürekli olan üşümem geçti.
Eğer sen McDonaldsta bir hamburger olsaydın, sana Mcmeme adını koyardım.
Her gün bir hamburger yiyorum ve evcil hayvan da beslemiyorum.
Günün Teklifi: Bir hamburger alana yanında hediye, sadece 200 kuruş!
Gerçekten muhteşem bir hamburger istiyorsanız bunun malzemeleri dizmekten biraz daha farklı olduğunu bilmelisiniz.