Cüzamlı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
O cüzamlı.
Hasta o, cüzamlı.
Cüzamlı gibiyim!
Onlar cüzamlı.
Cüzamlı da değil.
Artık cüzamlı değilim.
Cüzamlı gibi görünüyor herif.
Sezar konuştu cüzamlı dostum.
Cüzamlı değilsiniz, Signora.
Bu çocuklar, cüzamlı değil.
Cüzamlı değilsiniz, Signora.
Karanlık taraf da cüzamlı kolonisi.
Eski cüzamlı mı dedin?
İsanın iyileştirdiği iki cüzamlı kadın oldum.
Bana cüzamlı gibi davranma.
Köyün birine girerken Onu cüzamlı on adam karşıladı.
Neden cüzamlı olduğunu düşünsün ki?
Onun yanında Madhuri Dixit cüzamlı bir fahişe gibi kalır.
Theo, cüzamlı geleceğini söyledi.
Servis bana cüzamlı gibi davrandı.
Cüzamlı geri gelmiş. İçkilerinizi saklayın.''.
Bir saniye. Ona cüzamlı gibi davranmanın manası yok.
Cüzamlı insanlara dokundu ve her çeşit hastalığı iyileştirdi.
Yaşlı cüzamlı onun geleceğini söyledi.
Bu sırada cüzamlı bir adam yaklaşıp, ‹‹Ya Rab, istersen beni temiz kılabilirsin›› diyerek Onun ayaklarına kapandı.
Kendimi cüzamlı gibi hissettim.
Mattynin bana cüzamlı gibi davrandığına şüphe yoktu.
Hala sosyal cüzamlısındır ama en azından yukarıya doğru yol alırsın.
İsanın yanına gelen cüzamlı için ise bu dokunuşun daha da büyük bir anlamı olmalıydı.
Hayır, cüzam gibi değ il.