CIDDEN ne Demek Yunan - Yunan Çeviri S

Zarf
Fiil
Sıfat
σοβαρά
ciddi
cidden
gerçekten
ağır
büyük
önemli
şiddetli
sahiden
öyle mi
πραγματικά
gerçekten
aslında
çok
cidden
sahiden
asıl
hakikaten
αλήθεια
doğru
gerçek
hakikat
cidden
aslında
sahiden
öyle mi
sahi
açıkçası
ειλικρινά
gerçekten
açıkçası
cidden
doğrusu
aslında
içtenlikle
açık
sahiden
samimiyetle
içten
πολύ
çok
fazla
gerçekten
oldukça
daha
uzun
gayet
pek
epey
bayağı
σοβαρολογώ
ciddi
cidden
gerçekten
ben ciddiyim
çok ciddiyim
τώρα
şimdi
artık
hemen
derhâl
şu anda
şu an
simdi
şuan
είναι
çok
ben bir
sadece
işte
artık
aslında
tam
gerçekten
oldukça
ise
είσαι
çok
ben bir
sadece
işte
artık
aslında
tam
gerçekten
oldukça
ise
ήταν
çok
ben bir
sadece
işte
artık
aslında
tam
gerçekten
oldukça
ise
είμαι
çok
ben bir
sadece
işte
artık
aslında
tam
gerçekten
oldukça
ise
σoβαρά
ciddi
cidden
gerçekten
ağır
büyük
önemli
şiddetli
sahiden
öyle mi
περισσότερο
çok
fazla
gerçekten
oldukça
daha
uzun
gayet
pek
epey
bayağı

Cidden Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Cidden pahalıyım!
Είναι ακριβό!
Şimdi cidden git.
Τωρα σοβαρα φυγε.
Cidden inanılmazzz!
Είναι απίστευτο!
Bu Hopper cidden kötü bir adam.
Αυτός ο τύπος, ο Χόπερ, είναι πολύ κακό παιδί.
Cidden gerekli mi bu?
Είναι αυτό απαραίτητο;?
Evet, çocuklar. Cidden, bunu konuşmak istiyorum.
Ναι, παιδιά, πραγματικά θέλω να σας μιλήσω γι' αυτό.
Cidden, beni utandırıyorsun.
Σοβαρολογώ, με ντροπιάζεις.
O parayla ona cidden hoş bir şey alabilirsin.
Θα μπορείς να του πάρεις κάτι πολύ ωραίο με όλα αυτά τα λεφτά.
Cidden garip hissediyorum dostum.
Σοβαρολογώ.-Νιώθω παράξενα.
O kadının Barbieroya söylediklerine inanmıyorsun cidden.
Πιστεύεις αλήθεια ό, τι είπε η γυναίκα στον Μπαρμπιέρο;
Bundan cidden şüpheliyim.
Σοβαρα αμφιβαλω για αυτο.
Ama sen böyle garip şeyler yaparken cidden zor.
Αλλά είναι πολύ δύσκολο να το κάνω όταν συνεχίζεις να κάνεις αυτά τα παράξενα πράγματα.
Cidden sevimliydi ama pek tipim sayılmazdı.
Ήταν πολύ γλυκός, αλλά δεν ήταν και τόσο ο τύπος μου.
Demek istediğim işimi cidden böyle yaptığımı mı düşünüyorsun?
Θέλω να πω… Ειλικρινά, έτσι πιστεύεις πως κάνω τη δουλειά μου;?
Cidden bunu bugün konuşmak istemiyorum, Shawn.
Πραγματικά δεν θέλω να μιλήσω γι'αυτό απόψε, Shawn.
Sanırım bu bizim için cidden önemli, çünkü internetin daha iyi çalışmasını sağlıyor.
Αυτό είναι πολύ σημαντικό για μας, κάνει το ίντερνετ να δουλεύει καλύτερα.
Cidden Joseph, bu evde çok fazla bir başına kaldın.
Πραγματικά, Τζόζεφ, μείνατε για πολύ μόνος σ' αυτό το σπίτι.
Gururlandım, cidden, ama bir çocuğum var artık.
Ειλικρινά, κολακεύομαι._BAR_ Αλλά τώρα έχω παιδί.
Da cidden bir Natalie Negrescu var mı?
Υπάρχει στ' αλήθεια Ναταλί Νεγκρέσκου στις ρουμανικές μυστικές υπηρεσίες;?
Çocuklar cidden bunların hiçbirine gerek yoktu.
Παιδιά, αλήθεια, δεν χρειαζόταν τίποτα απ' όλα αυτά.
Cidden Aditinin intihar görevini kaçırır mıyım sandın?
Πίστεψες αλήθεια ότι θα έχανα την αποστολή αυτοκτονίας της Aditi;?
Arkadaşınızın cidden bir hayalet tarafından öldürüldüğüne inanmıyorsunuz değil mi?
Δεν πιστεύεις ειλικρινά ότι ο φίλος σου σκοτώθηκε από κάποιο φάντασμα, σωστά;?
Cidden, taşındığımızdan beri merdivenleri kullanmadım hiç.
Σοβαρολογώ. Δεν έχω χρησιμοποιήσει τις σκάλες, από τότε που μετακομίσαμε.
Peki. Cidden bunu yapmak istemezdim ama al.
Εντάξει, πραγματικά δεν ήθελα να το κάνω αυτό, αλλά… ορίστε.
Cidden Bay Leclair, bizden sizin işinizi yapmamızı bekleyemezsiniz.
Αλήθεια, κ. Λεκλέρ δεν μπορείτε να περιμένετε να κάνουμε τη δουλειά σας.
Sana, cidden herkese. Tedavisinin bir parçasıymış.
Εμένα, εσένα, όλους, αλήθεια ως μέρος της αποθεραπείας της.
Cidden, Will onlar tüm okyanuslardaki en uysal yaratıklardan birisidirler.
Ειλικρινά Γουίλ, είναι απ' τα πιο υπά- κουα πλάσματα σ' ολόκληρο τον ωκεανό.
Hayır, cidden, Eric neden hayatım bir şakadan ibaretmiş?
Όχι, ειλικρινά, Έρικ, γιατί η ζωή μου είναι ένα αστείο;?
Ama cidden. Bir patron ve personel. Olma ihtimâli ne ki?
Αλλά ειλικρινά, αφεντικό και υπάλληλος-- τι πιθανότητες υπάρχουν?
Bay Bryce, cidden bana bütün gün yanlış adamı takip ettiğimizi mi söylüyorsunuz?
Κύριε Μπράις, μου λέτε τώρα ότι όλη μέρα ακολουθούσαμε λάθος άτομο;?
Sonuçlar: 3844, Zaman: 0.0791

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Yunan