Dilenciye Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Dilenciye 1 euro mu verdin?
İsa durup, dilenciye bakmıştı.
Dilenciye para mı veriyorsunuz?
Bekle, ben bu sabah dilenciye para verdim.
Dilenciye Yardım Edilir mi?
Broadwaydeki hangi dilenciye sorsan yerini söyler.
Dilenciye esnaf muamelesi değil mi bu?
Bunu Crich ve Hazelmeredeki garnizon arasındaki yolda bulunabilecek Munro adlı dilenciye verecek.
Sizi dilenciye çevirmek falan istemiyoruz.
Hayır, onu bir kadınla görmedim ama bir grup dilenciye liderlik eden bir marangozla birlikteydi.
Ben de o dilenciye elimdeki sütü verdim.
Servetini korumak için, duygulanmış gibi yapar dilenciye verdiği tek sadaka da, okkalı bir tekmedir.
Bağışçı, dilenciye doğru eğildiğinde kalbi nefretle çarpar.
Ve sonra, camiye bağış tapınağa battaniye,kiliseye mum, dilenciye sadaka tütsü çubukları, Tanrıçaya peçe tüm bu dükkanlar için 10 milyon ödemişimdir.
Sokaklarda dolaşan şu dilenciye bakın, bir de bana bakın, sir, ve cevabını siz verin.
Hiçbir dilencinin buna razı olmadığını biliyorum.
Broadwayde hiç dilenci yok demek.
Dilenci Emin, rolünü çok ciddiye alıyordu.
Onlar dilencilerden, yalancılardan ve hırsızlardan geldiler.
Bize Dilenci Muamelesi yapıyorlar”.
Dilenci ya da hırsız olmayan kim yakalanırsa.
Kalmak için dilencilerin ekmeğini çalıyor.
Londra dilenciler kralının kızı o!
Dilencileri doyurmuyoruz burada.
Bana dilenciymişim gibi davranıyor.
Onlar, dilencinin iyileştirilmiş olduğuna inanmak istemiyorlardı.
Bizi dilenci durumuna düşürdüler”.
Dilencilere para vermek zorunda mıyız?
Westminster dilenci kaynıyor!
Bana dilencilerin adı pek sık sorulmaz.