Dokunmaz Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bana kimse dokunmaz.
Dokunmaz kimse kimseye.
Sana asla dokunmaz.
Şu anda kendine bile yardımın dokunmaz.
Erkek çocuğu ona dokunmaz, bunu yapmaz….
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Fiillerle kullanım
Kahretsin, kendine de bir hayrı dokunmaz.
Dokunur dokunmaz eti içine alıyor, tıpkı bir asit gibi.
Söylemen bana dokunmaz.
Biz burada cesede hiç dokunmaz, Adli Tabibin işini bitirmesini bekleriz.
Kimse külotlara dokunmaz.
Para asla ellerinize dokunmaz ve tüm süreç sorunsuzdur.
Ve hatta bana hiç dokunmaz.
Bunun bize bir yararı dokunmaz, eğer bizi nereye gidersek gidelim izleyebiliyorlarsa.
Bana bunlar dokunmaz.
Bir kedi nasıl fotoğraflanır ki fotoğraf sadece size dokunmaz.
Köpek, sahibinin yiyeceklerine asla dokunmaz, özellikle de dondurmasına.
Her iki durumda da halkına bir faydan dokunmaz.
Damlaların alt göz kapağının ortasına gömülmesi gerekir, biraz geciktirir,göz küresinin dağıtıcısına dokunmaz.
Dediğim gibi… Asla dokunmaz!
Yakalanırsak Jasona bir faydamız dokunmaz.
Kimse benim adamlarıma dokunmaz.
Sana senden başka kimse dokunmaz.
Ama benim gözlemelerim dokunmaz.
O füzelerin size yararı dokunmaz.
Biraz daha viskinin ruhuma zararı dokunmaz.
Sonuç: horneler arı kovasına asla dokunmaz.
Evet orada ama sana pek yararı dokunmaz.
Federal hapishanede ailene bir faydan dokunmaz.
Ne yani, morarmış bir gözün olursa kimse sana dokunmaz mı?
Kardeşim senin memelerine beş metrelik sopanın ucuyla bile dokunmaz.