Görmüş ya da Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Birini görmüş ya da konuşmuş mu?
Komşularınızda hiç yabancı birini görmüş ya da duymuş muydunuz?
Bir şey görmüş ya da duymuş olabilirler diye mahalle sakinleriyle görüşüyoruz.
Biri mutlaka bir şey görmüş ya da duymuş olmalı.
Onu dün görmüş ya da konuşmuş olabilecek birini biliyor musun?
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
seni görmekbeni görmeyeseni gördüğüme sevindim
seni görmek istiyor
bir şey gördümbir rüya gördümgörmek isterim
beni görmeye geldi
gördüm seni
gördüğüm kadarıyla
Daha
Soruşturma başlatın ve binadaki bir şey görmüş ya da duymuş olabilecek herkesle konuşun.
Eğer siz ve diğer iki beyefendi… silah sesindenhemen sonra geldiyseniz… herhangi bir şey görmüş ya da.
Belki o bir şey görmüş ya da duymuş olabilirdi.
Sokağın karşısında oturuyorum. Dün gece ben uyurken, biri arka bahçeden bisikletimi çalmış. Acaba diyordum,herhangi bir şey görmüş ya da.
Biri bir şeyler görmüş ya da duymuş olabilir.
Yehovanın Şahitleri içinden ölen ya da yaralanan olmadıysa da, en az 14 ailenin evi felakette ağır hasar görmüş ya da tamamen yıkılmıştı.
Birisinin bir şey görmüş ya da duymuş olması gerek.
Korkacak bir şey görmüş ya da duymuş olabilir.
Bu akşam olanlar hakkında bir şeyler görmüş ya da duymuş birileri varsa beni buradan araya-.
Keith Russell Londonı görmüş ya da konuşmuş olanlar acilen bizi arasın.
Dün gece bir şey gördünüz ya da duydunuz mu?
Bir şey gördünüz ya da duydunuz mu?
Kimsenin bir şey görmediği ya da duymadığına şaşmıyorum.
Biraz evvelki de, daha önce gördüğün ya da duyduğun bir şey olabilir mi?
Bir şey mi gördünüz ya da duydunuz?
Kız sakıncalı bir şey söyledi, gördü ya da yaptı.
Ne gördünüz ya da ne duydunuz?
Cinayetle bağlantılı olabilecek herhangi bir şey gördünüz, ya da duydunuz mu?
Onu gördüyseniz ya da arkadaşıysanız beni bulun.
Bu sabah sıra dışı bir şey gördünüz ya da duydunuz mu?
Belki savaşta gördüğü ya da yaptığı bir şey.
Herhangi bir şey gördünüz ya da duydunuz mu?
Nasıl kimse onları görmemiş ya da duymamış?
Hiçbir şey görmediniz ya da duymadınız mı?
Biri bir şey gördüyse ya da duyduysa onlara müdahale etmemiz gerek.