Gelene Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Lew gelene kadar.
Şuna bize doğru gelene bakalım.
O gelene kadar devam etmeyi öneriyorum.
Doktor gelene kadar.
Bu işlemi, pirinçler dişe gelecek kıvama gelene kadar devam edin.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Fiillerle kullanım
Isimlerle kullanım
Vakti gelene kadar.
Doğru zaman gelene kadar.
Çekim gelene kadar birkaç gün kalırız diye düşündüm.
Daha iyi bir alternatif gelene kadar oğlunum.
Siz gelene kadar beklemek üzere emir aldık.
Kurtarma gelene kadar.
Yardım gelene kadar burada ne kadar kalacağımızı bilmiyorum.
Ben bir koşu sigara alıp gelene kadar dükkana bakar mısın?
Helikopter gelene ya da bina yıkılana kadar çatıda mahsur kaldık.
Bu bölgeler, Kimyasal Karşılık Ekibi gelene kadar kapalı kalacaktır.
Ama buraya gelene kadar Chapmandan hiç bahsetme.
Buraya gelene dek.
Başlarına gelene ben de üzüldüm ama bunun seninle alakası yok.
O günler gelene kadar ise….
Martin, yemek gelene kadar oynamaya gidebilirsin.
Violet 18 yaşına gelene kadar bir kuruş alamazsın.
Vince gelene kadar.
Ufaklık gelene kadar bekle.
Bize bir adım gelene, biz on adım gideriz.
Bir takım hâline gelene kadar iyi soyguncu olmamıştır belki.
Hayır, bu sadece, gerçek aşk gelene kadar kendimizi oyalamanın bir yoludur.
Onların kruvazörleri gelene kadar Sheridanın kaçacak yeri yoktu.
Çünkü başına gelene çok üzüldüm. korkunç bir şekilde ölmesine.
Yoldan geçen biri, ambulans gelene kadar kızı hayata döndürmeye çalışmış ama.
Robert Quinnin imzalı rızası gelene kadar Callie Jacobın evlat edinme işlemleri reddedilmiştir.