Içimi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Doldur içimi!
Birden, içimi umut kapladı.
Çünkü sadece içimi çektiniz.
Jason içimi görüyordu.
Yakan bir şeyler var içimi gözlerinde.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
iç çamaşırı
iç savaş
iç organların
iç mekan
iç tasarım
iç kanama
iç çapı
iç kısmı
içiçeiç dekorasyon
Daha
Fiillerle kullanım
gözlerimin içine bak
içi kasa
içine girdi
onun içineiçine düştü
içine koy
içine ettin
içine sok
içini görmek
içine çek
Daha
Bu içimi umutla doldurdu.
Ama içim içimi yiyordu….
Bu içimi hiç rahatlatmadı.
Yalnızlık içimi acıtıyor.
Ama içimi yemeye devam edeceğim.
Çünkü benim içimi kemiriyor.
Mermi içimi paramparça etmiş.
Çığlık attığında içimi parçalıyordun Claire.
Belki de içimi kemiren bir şey yoktur.
Sahip olduğum yegâne güç kendi içimi görebilmek.
Hâlâ içimi yakıyorlar.
Dışardan çaktırmadım, ama içim içimi yedi.
Evet, içimi gördü.
Umarım net görüyordur, çünkü ben artık kendi içimi göremiyorum.
Bir şey içimi yiyip bitiriyor.
Guntherin babamız olmadığını öğrenmek içimi o kadar rahatlattı ki.
Pasif sigara içimi ne anlama gelir?
İçim içimi yiyordu ama ne yapacağımı da bilmiyordum.
İtiraf etmeliyim ki, içimi kötü bir his kapladı.
Kendi içimi bile net göremiyorum.
Yatağım içimi ürpertiyor.
Sigara içimi de buna sebep olabilir.
Her zaman içimi gördün, değil mi?
Evet. Ve bu içimi sıcak, vıcık vıcık hissetmemi de sağlıyor.
Ev hayatı benim içimi yansıtacak, beni daha sempatik gösterecek.