Içim Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Nasıl dolu içim.
Hiç içim rahat etmez benim.
Ama şimdi içim ölü.
Ama içim boş arkadaşım.
Elimde senin içim mıydım?
İnsanlar da tercüme ediyor
Ama içim zaten ölmüştü.
Bir gemi bekliyor içim.
Anne, içim çok acıyor.
Sana söylemediğim içim özür dilerim.
Ama içim, Hala aynı insanım.
Sizleri gördüm içim açıldı tabii.
Benim de içim ısınmış okuyunca bütün bunları.
Seni o kadar çok seviyorum ki, içim acıyor.
Bay Gilbert, içim hiç rahat değil.
Bu hayalimi gerçekleştirdiğim içim mutluyum.
Bu yüzden içim mutlulukla dolu bugün.
Alınmayın ama oraya gidersek içim daha rahat eder.
Yine de içim öfkeyle kaynıyor, kızmış bir kaptaki su gibi.
Tanrılara dua ederken, içim boş gibi geliyor.
Ne zaman bir yede resmini yada filmini görsem içim acır.
Bilgilerini çaldığımız içim bizi cezalandırmak istiyorlar!
Kızları hiç tanımadığımız birisiyle yalnız bırakırsak içim rahat etmez.
Doktor Piercei dinledikten sonra, içim büsbütün rahatladı.
Benim de içim sana verdiğim son arabaya el konulduğu için rahat değil.
Bu 12 yıl içinde içim hiç rahat olmadı.
Tereddüt ederek başvuru yapmıştım ama ilk dersten sonra içim rahatladı.
Bunu söylerken içim sızlasa da siz iki soytarı.
Mel, bak, yardım etmek istiyorum ama içim hiç rahat değil.
Onu böyle bir risk altına sokma konusunda içim rahat değil.
Ne zaman Laker formasını giysem içim müthiş bir gururla dolardı.''.