Işini yapmak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Buna işini yapmak denir.
Ne vakit kaybı, işini yapmak mı?
Sen işini yapmak zorundasın.
Evet, lanet olası işini yapmak gibi.
Senin işini yapmak zorunda kaldım.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
yapmak zorunda
bir şey yapmakyaptığın şey
yaptığı açıklamada
neler yaptığınıhiçbir şey yapmadımbir hata yaptımyatırım yapmaksen yaptınher şeyi yaptım
Daha
Ve başkalarının işini yapmak için.
Herkes işini yapmak ve iyi yapmak zorunda.
Ben şeytanım ve şeytanın işini yapmak için buradayım.”.
Sadece işini yapmak ve onu iyi yapmış olmak.
Yüzünüzü görmesine izin verme. Hayatının en büyük işini yapmak üzeresin.
O adamın işini yapmak isterdim.
O bizi buraya bir amaçla gönderdi onun işini yapmak için.
Ama kalacaksan, işini yapmak zorundasın.
Bu işi yaparken tüm ekibi kapıda bırakıp kendi işini yapmak zordur.
Tanrının işini yapmak için hevesli.
Ama futbolda maalesef herkes kendi işini yapmak zorunda.
Tanrının işini yapmak istemiyor musun?
Kanunsuz olmanın asıl nedeni, polisin işini yapmak değil miydi?
Tanrının işini yapmak için seçildin.
Burada Özgürlükün işini yapmak için bulunmuyoruz.
Avcının, işini yapmak için sahip olması gereken meziyetler bunlar.
Kazari Bomani Mutabakatın işini yapmak için senin kamyonlarını kullanmış.
Ben de şimdi işini yapmak için canın çıkıyor ama değmiyor diyordum.
Doğa Ananın işini yapmak kolay olamayacak.
Eğer milletin işini yapmak zorunda olmasam daha iyi biri olabilirim, Steve.
Lanet olsun, Jerry, işini yapmak zorundaydın, değil mi?
Ya da kadın işini yapmak için erkek yollamazsın.
Biliyor musun hep senin işini yapmak isterdim ama emin değilim artık.
Anlaşılan birilerinin işini yapmak için yeterli cesareti kalmamış artık.
Hiçbirimiz bir insan işini yapmak üzere maymun yollanmasını istemeyiz!