Işkence Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bu işkence.
Her gün aynı işkence.
Bu işkence.
Her gün aynı işkence.
Kendime işkence ediyordum!
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Fiillerle kullanım
Isimlerle kullanım
İşte en büyük işkence!…!
İnsanlara işkence eden.
Bu işkence de bitti.
Kardeşime işkence etti.
Dünya hapishanesinde tek gün bile işkence.
Kendine işkence ediyorsun.
Üçlünün baskın olanı Ryan Phillips, Katieyi işkence edip öldürdü.
Hiç de işkence olmadığını.
Cevapsız soruları düşünüp durarak yıllardır kendime işkence ediyorum, sanki bir lanet gibi.
Kocana işkence yapıp onu öldürdü.
Kendinize ne olur işkence etmeyin.
Asıl işkence şimdi başlıyor.
Tıbbi ve tıbbi olmayan nedenler işkence gece ağrısı sırt.
Bu işkence ne zaman bitecek, diye düşünüyordum.
Binlerce kişiye işkence ederek öldürmüş.
Psikolojik işkence tanımsal bir sorun teşkil eder ve gerçekten de tanımlanması zordur.
Bu senin için işkence, değil mi?
Çocuklara işkence ediyorsun ve küçük kızımı taciz ettin!
Unutulmak, asıl işkence o değil mi?
Kardeşine işkence eden ya da insanlarını öldüren Carver değildi.
Muhtemelen hayatta tutup işkence etmeye devam etmek istedi.
Her işkence ayininin yalnızca gerçekleştiren kabileye özel dini izleri vardır.
Masum insanlara işkence ediş tarzımı sevdiğin için mi?
Babasına işkence eden polisi o herif eğitmiş.
Gördüğün son işkence sırasında beyin hasarı oluştu galiba.