Imzalamamı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Herhâlde imzalamamı istemiyorsun.
Kitabımı çıkardı ve imzalamamı rica etti.
Kitabı imzalamamı ister miydiniz?
Evlilik sözleşmesi imzalamamı istedi.
Benden imzalamamı istediği evrakları getirdim.
Combinations with other parts of speech
Halpernın karısı neyi imzalamamı istedi, gördün mü?
Öbür şirkettekiler, cesedi görebilmem için bir kağıt imzalamamı istemişti.
Bu yalanı imzalamamı mı bekliyorsun?
Terörist olmadığımı söyleyen bir şeyi imzalamamı mı istiyorsunuz?
Eğer senin adına imzalamamı isteseydi, şöyle yapardı.
Video dersin için izin kâğıdını imzalamamı ister misin?
Jessica, daha fazla çek imzalamamı istiyorsan, şimdi tam sırası.
St. Louis Cardinals takımıyla profesyonel sözleşme imzalamamı sağlamıştı.
Eğer hala o evrakları imzalamamı istiyorsan imzalayacağım.
Ward Meachum neden tehlikeli olduğuna dair belge imzalamamı istiyor?
Gazeteler çıkmadan önce sözleşme imzalamamı istiyorsun, böylece beni değerimin yarısına kapatacaksın.
On bin dolarınız bile yokken sizinle Amerika kontratı imzalamamı mı bekliyorsunuz?
Romadaki bir bakanın sözleşmeyi imzalamamı onaylaması için on gün Moskovada, bir otel odasında takılı kaldım.
Evet, insanlar bazen bana gelip sizin kitaplarınızı imzalamamı istiyorlar.
Babamı da beni de arıyorlar. Kağıtları imzalamamı istiyorlar. Böylece seni yavru köpek gibi alacaklar.
Benden DNA testi yaptırmamı ve onu onu asla dava etmeyeceğimi söyleyen bir anlaşma imzalamamı istiyor.
O kadar zamandan sonra bunları imzalamamı nasıl istiyorsun?
O yüzden bu belgeleri getirdiniz. Kocamla ne yapacağımı gösteren belgeleri imzalamamı istiyorsunuz.
Bay Sproule şehre gidip bazı evrakları imzalamamı istiyor ama burdan ayrılamam…-… tam da.
Yat kulübüne azınlıkları almamak için dilekçeni imzalamamı istiyorsun. Değil mi?
Bir cumartesi günü beni arayıp büroma gelmemi 1077 belgesi imzalamamı söylüyorsun ve neyin peşinde olduklarını anlatamıyor musun?
Çalışmalarımı kalp üzerine yönelttim vesiz ikiniz buraya gelip cesedin mezardan çıkarılması kararını imzalamamı istediğinizde, elimde olan tek şey bunu kişisel olarak algılama fikridir.
Jack yarın erkenden gelip et teslimatını imzalamamı istiyor. Ama ben yapmak istemiyorum.
Bana buraya gelip bir şey imzalamamı söylemişti.
Bak, biliyorum. Herşeyi kaybettim… bu yüzden neyi imzalamamı isterseniz imzalarım ve ayrılırım.