Kâbusu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Her babanın kâbusu.
Bu kâbusu sen yarattın.
Her ailenin kâbusu.
Belki de kâbusu beraberinde sen getirdin buraya.
Bir tesisatçının kâbusu.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Fiillerle kullanım
Isimlerle kullanım
Alessanın kâbusu sona erdi.
Babam, Brooke, düğün kâbusu.
Bütün bu kâbusu ben başlattım.
Her ebeveynin en kötü kâbusu.
Yine oldu… Yine o kâbusu görüyordum.
Bu bir halkla ilişkiler kâbusu.
Bu iş Büronun kâbusu oldu, değil mi?
Kâbusu dünyamıza mı çıkarmaya çalışıyorsunuz?
Clunun en kötü kâbusu olacaksın.
Ve bu kâbusu bertaraf etmek için her aracı kullanıyor….
Ve aslında ben bu kâbusu yaşıyorum.
Çünkü bu kâbusu sonlandıracak olanlar onlar olabilirler.
Clark Kentin en kötü kâbusu ne?
Her yarışın kâbusu, Himalayaları aşmaktır.
Sana yardım edebilirim, John… ve bu kâbusu uzatarak değil.
Türkiyenin kâbusu artık gerçek olmuştur.
Hiçbir ebeveyn bu kâbusu yaşamamalı.
Tüm bu kâbusu çözülmemiş bir cinayet olarak yeniden tanımlamak istemiyorum.
Herkesin en kötü kâbusu olmak istiyorsun.
Ve bu Nancynin kâbusu olmalıydı, benim değil.
Beni, senin gibi insanların kâbusu yapan yetenekler.
İnsanların hayatına hükmeden kâbusu kurmak adına çalışanlarımızın yarısını işten çıkardığımızı söylemedim tabii.
Bu olayın benim için bir halkla ilişkiler kâbusu yarattığı için buradasınız.
Jordan, eve gidip bu kâbusu tümden unutmak istiyorum.
Parktan bir bebek kayboluyor ve şehir kâbusu, korkunç bir gerçeğe dönüşüyor.