Kaşif Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Kaşif mi?
Hoş geldin, kaşif.
Hepsi kaşif adları.
Kaşif olmak istiyorum.
Kendimize kaşif diyoruz.
İnsanlar da tercüme ediyor
Bu kaşif buluşması ne zaman?
Bu insanlar kaşif.
Ben kendimi kaşif olarak görüyorum.
Başlangıçta altı kaşif varmış.
Siz kaşif olmak istiyorsunuz Kaptan.
Peki, her zaman kaşif miydik?
Kaşif olduğumuz günleri hatırlayanınız var mı?
Önemli olan kaşif olmanız.
Kaşif ve avcı olarak saygın bir yer kazandım.
Burada yüzlerce kaşif öldü.
İki cesur kaşif yolculuklarına çıkıyorlar.
Yıllar önce, büyük İngiliz kaşif, George Mallory.
Savaşçı Tiggerlar, kaşif Tiggerlar vardı… dünyanın alkışladığı.
Seyahatleri sizin için utanç veren 9 ünlü kaşif.
Bana Vulkanların hiç kaşif olmadığı söylenmişti.
Eğer iyi birYahudi bulursan dünyadaki en iyi kaşif sen olursun.
Ardından İngiliz kaşif James Cookun ismini almış.
Bu muazzam hazineyi bulmak için sayısız kaşif bu çöle geldi.
Ardından İngiliz kaşif James Cookun ismini almış.
( Gülüşme) Biz kuantum harikalar diyarında kaşif olmak için yol alıyoruz.
Erebus Dağı, efsanevi kaşif Ernest Shackleton için karşı konulmaz bir etkendi.
O çocuklar sadece polis kaşif adayları değil.
Amerika: İtalyan kaşif Amerigo Vespuccinin onuruna Amerika olarak adlandırılmıştır.
Çocuklar sizi gördüğüm zaman kaşif olmadığınızı anlamalıydım.
Hayal etme yeteneğimiz bizi kaşif, yaratıcı ve eşsiz yapar.