Kabaca Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ve kabaca.
Kabaca 10 yıl.
Bu çok kabaca.
Kabaca… Tüm kasaba.
Bu hiç kabaca değil.
Kabaca 1 ya da 2 milyon.
Bu çok kabaca, Jeffrey.
Afedersiniz ama bu çok kabaca.
Bunu kabaca bulabilirsin.
Matador için bu kabaca bir şey.
Çok kabaca çizmek için gidiyorum.
Bu sana da biraz kabaca gelmiyor mu?
Kabaca yedi yetişkine eşdeğer.
Söylediklerin gerçekten çok kabaca, Elmo.
Bu çok kabaca ve aşağılayıcı.
Bak, kabul edersin ki bu çok kabaca.
Kabaca tercüme edersek'' Yukarıdan hediye''.
Afedersin… Dale, bu duyduğum en kabaca şeydi.
Kabaca, Ethereum platformu ile aynı fikir.
Sophie, masa başında bu şekilde konuşmak gerçekten çok kabaca.
Ve kabaca nereye doğru gittiğini biliyoruz.
Bir sonraki gün mesaj atmamak biraz kabaca değil mi?
Tarif edilemez bir şekilde kabaca Birleşik Devletleri senatörüyle konuşuyordun.
Şey, Çünkü davetli değildi, ve bazı insanlar bunun kabaca olduğunu düşünür.
O zaman kabaca diyebiliriz ki 2000 yılında 115 milyon konutumuz varmış.
Bana düşüncelerini anlatırsan, sana kabaca tahminde bulunacağım.
Kabaca, çeşitli biçimlerde çok sayıda veri var ve sürekli olarak oluşturuluyor.
Ölçülen ölçülen büyüklüğün kabaca% 2 daha küçük olduğunu lütfen unutmayın.
Fantasear basittir: kabaca, sadece hayal gücünün çalışmasına izin vermelisin.
Böylece ölümcül bir doza ulaşmak için kabaca 50-100 bardak kahve gerektirir.