Korunaklı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Biraz daha korunaklı.
Çok korunaklı bir kamp.
Kuzey tarafı kapalı, rüzgardan korunaklı.
Böylelikle daha korunaklı olurlar.
Bizi korunaklı alanlara tıkacaklar.
Thornton haklıydı. Bu oda korunaklı.
Revir en korunaklı yer olmalı.
Korunaklı, şatafatlı bir kulede yaşıyor.
Chuck yanında korunaklı hissediyor.
In sunucuları şu an her zamankinden daha korunaklı.
Oldukça korunaklı ve manzarası gayet güzel.
Yani hâkim rüzgârdan korunaklı bir yere kurun.
Tamamen korunaklı ve açık bir atış olacak.
Kondomlar bile% 100 korunaklı değildir.
Böyle korunaklı bir hayat yaşamış mıydım, Wyatt?
Şimdiye kadar sevgili Motty onları korunaklı olmuştur.
İyi ve korunaklı bir şeyle ilgili olmalı.
Burası Yunanistanın en büyük ve en korunaklı doğal limanı.
Böylesi daha korunaklı olur, zaten artık böyle yaşıyoruz.
Ben sadece ne kadar güvende olduklarına imrendim. Ne kadar korunaklı.
Andy çalışanları korunaklı alanlara sevk ediyor.
Aslında film makaraları, dijital depolamaya göre daha korunaklı.
Çocukluğundan beri korunaklı bir hayatı olsun istedim!
Çiftleşme Mart ayında, gün ve gece boyunca korunaklı yerlerde olur.
Hersekte ve Bosnanın daha korunaklı bölgelerinde tütün yetiştiriliyor.
Burası Yunanistanın en büyük ve en korunaklı doğal limanı.
Bebeğinin mutlu, güvende ve korunaklı olması için her şeyi yaparsın.
Ailesi 1983 yılında ilk korunaklı nakliyeyi aldı.
Doğu parçaları bu rüzgardan en korunaklı ve Kurak orada fore vardır.