Korunaklı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Korunaklı bir yapı.
Liman gayet korunaklı.
Korunaklı bir hayatı yokmuş yani.
Güzel ve korunaklı bir yer. Süper.
Korunaklı doğal limanları bulunur.
Süper. Güzel ve korunaklı bir yer.
Gerçekte Korunaklı isminde bir balıkçı gemisiydi.
Şu an bulunduğumuz gibi korunaklı alanlar.
Doğal korunaklı bir liman.
Hem denizi güzel hem de kuzey rüzgarlarına korunaklı.
Geminin en korunaklı bölgesidir.
Korunaklı ve güvenli bir yerde muhafaza edilmesi gerektiği ortamlarda.
Sıcak ama korunaklı bir yer arayın.
Yani, başka bir deyişle,korunan gezegenler artık korunaklı değil.
Güneşli, korunaklı pozisyonları sever.
Hücrenin bulunduğu yer, bölgede en korunaklı yerlerinden biriydi.
Güneşli, korunaklı pozisyonları sever.
Geniş KLEEMANN T310 kabinin içinde korunaklı ve güvende hissedin.
Dünyanın en korunaklı hapishanesinden kaçmaya hazır mısın?
Kahvaltı sonrası Bayındır Limanındaki korunaklı koya kısa yolculuk ve yüzme.
Bizim korunaklı odamız, Kuzey Amerikanın karlı tundrası gibi bir şey değildi.
Sihirli, güvenli ve korunaklı bir yere.
Korunaklı ekim Nisandan önce gerçekleşen tüm fideler için tasarlanmıştır.
Şehir üç tane korunaklı limana sahip oluyordu.
Daha önce hastane deneyimi olan çocuklar korkuya karşı korunaklı değildir.
Andy çalışanları korunaklı alanlara sevk ediyor.
Ya da en azından onu önemli projeler ve belgelerin büyük kısmı korunaklı bir yer.
Kadın sığınma evimiz korunaklı yaşama alanı sunar.
Güneşli ve korunaklı bir duvara karşı, masifin altındaki en güzel etki olacak.
Uzun ömürlü güneşli ve korunaklı bir yer tercih ediyor.