OLDUĞUNA INANMAK ne Demek Yunan - Yunan Çeviri

να πιστέψω ότι είναι
olduğumu düşünmeye
olduğuma inanmaya
να πιστεύουμε
inanmak
düşünmeye
inanıyorum
düşünüyorum
inanırdım
güvenmeyi
bence
να πιστεύω ότι είναι
olduğumu düşünmeye
olduğuma inanmaya
να πιστεύουμε ότι είναι
olduğumu düşünmeye
olduğuma inanmaya
να πιστέψω ότι είσαι
olduğumu düşünmeye
olduğuma inanmaya
να πιστεύω
inanmak
düşünmeye
inanıyorum
düşünüyorum
inanırdım
güvenmeyi
bence
να πιστέψουμε
inanmak
düşünmeye
inanıyorum
düşünüyorum
inanırdım
güvenmeyi
bence
να πιστεύεις
inanmak
düşünmeye
inanıyorum
düşünüyorum
inanırdım
güvenmeyi
bence

Olduğuna inanmak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Böyle olduğuna inanmak istemiyorum.
Δεν θέλω να πιστέψω ότι είναι έτσι.
Herhangi bir dinin rahibesi olduğuna inanmak zor.
Δύσκολο να πιστέψω ότι είναι ιέρεια σε θρησκεία.
Böyle olduğuna inanmak istiyoruz.
Θέλουμε να πιστέψουμε ότι είναι έτσι.
Bunun sadece ilişkide bir duraklama olduğuna inanmak istiyorum.
Θέλω να πιστεύω ότι αυτό είναι μόνο μια παύση στη σχέση.
Gerçek olduğuna inanmak zor.
Δυσκολεύομαι να πιστέψω ότι είναι αλήθεια.
Kardeşlerimin dediği kadar kötü kalpli olduğuna inanmak güç.
Δυσκολεύτηκα να πιστέψω ότι είσαι τόσο απαίσιος όσο μου είπαν.
Onların masum olduğuna inanmak istiyorum.
Θέλω να πιστέψω ότι είναι αθώοι.
İnsanlar ölümden sonrasının gizeminin sonsuz bir karanlık olduğuna inanmak istemiyorlardı.
Δεν θέλω να πιστεύω ότι μετά τον θάνατο υπάρχει το αιώνιο σκοτάδι.
Sen öyle olduğuna inanmak istiyorsun.
Πώς όχι;- Έτσι θέλεις να πιστεύεις εσύ.
Bu kızın o kollarımdaki küçük kız olduğuna inanmak o kadar zor ki.
Δεν μπορώ να πιστέψω ότι είναι το κοριτσάκι που κράταγα αγκαλιά.
Biz böyle olduğuna inanmak istiyoruz!
Θέλω να πιστεύω ότι είναι έτσι τα πράγματα!
Buna inanacaksak, bizi bu şekilde yaratanın da o olduğuna inanmak zorundayız.
Αν πιστεύουμε κάτι τέτοιο τότε θα πρέπει να πιστέψουμε και πως Αυτός μάς έκανε έτσι.
Masum olduğuna inanmak için nedenimiz var.
Έχουμε λόγο να πιστεύουμε ότι είναι αθώος.
Kocasının hayatta olduğuna inanmak istiyor.
Θέλει να πιστεύει ότι είναι ζωντανός.
Senin David olduğuna inanmak benim için kolay mı sanıyorsun?
Νομίζεις ότι είναι εύκολο να πιστέψω ότι είσαι ο Ντέηβιντ;?
Senin başını yakmaya çalışanın ben olduğuna inanmak için her hakkın var.
Έχει κάθε δικαίωμα να πιστεύεις ότι εγώ υποδαυλίζω την αρχηγία σου.
İnsandan daha fazlası olduğuna inanmak için neden böyle bir istek duyduğumu anlamıyorum.
Δεν ξέρω γιατί ήθελα τόσο πολύ να πιστέψω ότι είσαι κάτι παραπάνω από άνθρωπος.
Sakın söyleme. Ruslar olduğuna inanmak istiyorum.
Μη μου πεις, θέλω να πιστεύω ότι είναι οι Ρώσοι.
Bunun doğru olduğuna inanmak istemiyoruz.
Δεν θέλουμε να πιστέψουμε ότι αυτό αληθεύει.
Kalkıştan kısa süre sonra bir olay olduğuna inanmak için nedenlerimiz var.
Έχουμε λόγους να πιστεύουμε ότι κάτι συνέβη λίγο μετά την απογείωση.
Onun Jericho 11 olduğuna inanmak için nedenlerimiz var.
Έχουμε λόγους να πιστεύουμε ότι είναι ο Jericho 11.
Başka bir yerde olduğuna inanmak istiyorum.
Θέλω να πιστεύω ότι είναι κάπου αλλού.
İyi bir çocuk olduğuna inanmak istiyorum.
Απλά θέλω να πιστέψω ότι είναι καλό παιδί.
Sadece bunu mümkün olduğuna inanmak istiyorum.
Εγώ απλά… θέλω να πιστέψω ότι είναι πιθανό.
Bunların doğru olduğuna inanmak istemiyorum.''.
Δεν θέλω να πιστεύω ότι ισχύει κάτι τέτοιο».
Onun daha iyi bir yerde olduğuna inanmak istiyorum.
Επιλέγω να πιστέψω ότι είναι σε ένα καλύτερο μέρος.
Bir yerlerde hala hayatta olduğuna inanmak zorundayım.
Πρέπει να πιστεύω ότι είναι ακόμα ζωντανή κάπου εκεί έξω.
Dinle bunun sadece bitmiş bir pil olduğuna inanmak için her türlü nedenimiz var.
Έχουμε κάθε λόγο να πιστεύουμε ότι πρόκειται απλά για μια νεκρή μπαταρία.
Bunca zaman senin kötü biri olduğuna inanmak istememiştim. Yalancının tekiymişsin.
Όλο αυτό τον καιρό… δεν ήθελα να πιστέψω ότι είσαι σατανικός ότι ήσουν ένας ψεύτης.
Sonuçlar: 29, Zaman: 0.0554

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Yunan