ONU TUTUKLAMAK ne Demek Yunan - Yunan Çeviri

Onu tutuklamak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Onu tutuklamak istiyorum.
Yapmanız gereken şey, onu tutuklamak.
Τι πρέπει να κάνετε, θα πρέπει να τη συλλάβουν!
Onu tutuklamak zorundayım.
Πρέπει να τον συλλάβω.
Onun şüpheli olduğunu söyledim. Ama henüz onu tutuklamak istemiyorum.
Είπα ότι ήταν ύποπτος.'Οχι, δεν θέλω να τον συλλάβω ακόμα.
Onu tutuklamak zorundayım.
Πρέπει να την συλλάβω.
Kaçak durumda ve Avrupalı otoriteler onu tutuklamak istiyor.
Είναι εκτός δικτύου και οι ευρωπαϊκές αρχές θέλουν να την συλλάβουν.
Onu tutuklamak istemiyorum.
Δεν θέλω να τον συλλάβω.
Serhas tabloyu aldığında onu tutuklamak için hazır olmalıyız.
Όταν ο Ξέρξης πάρει τον πίνακα,πρέπει να είμαστε έτοιμοι να τον πιάσουμε.
Onu tutuklamak istiyoruz.
O kontrolümüz dışında ve Avrupalılar onu tutuklamak istiyorlar.
Είναι έξω από το πλέγμα,και οι Ευρωπαϊκές αρχές θέλουν να την συλλάβουν.
Onu tutuklamak zor oldu.
Να τον συλλάβεις… ήταν σκληρό.
O mahkumlarınızdan birini serbest bırakmaya çalıştı. Yasalar onu tutuklamak zorunda olduğumuzu söylüyor.
Προσπάθησε να ελευθερώσει κάποιον κρατούμενο. Συμφωνα με τον νόμο πρέπει να την συλλάβουμε.
Onu tutuklamak için gelmelerine mi?
Πριν την συλλάβουν;?
Şimdi onu tutuklamak zorundayım.
Θα πρέπει να τον συλλάβω.
Onu tutuklamak istediniz ve başaramadınız.
Αποτύχατε να τον συλλάβετε.
Tabii ki onu tutuklamak istiyorum.
Και θέλω να το συλλάβω.
Onu tutuklamak için belgemiz var.
Έχουμε τα χαρτιά, πρέπει να τον συλλάβουμε.
Az kalsın onu tutuklamak zorunda kalacaktık.
Παραλίγο να τον συλλάβουμε.
Onu tutuklamak biraz abartılı olur.
Το να τον συλλάβετε φαίνεται κάπως υπερβολικό.
Neden onu tutuklamak istemiyorsun?
Γιατί δεν θέλεις να τον συλλάβεις;?
Onu tutuklamak için gönderilmiştin, öyle değil mi?
Σ' έστειλαν να τον συλλάβεις, σωστά;?
Keşke bu onu tutuklamak için yeterli olsa, ama ceset bulmalıyız.
Μακάρι να ήταν αρκετό για να τον συλ- λάβουμε, αλλά πρέπει να βρούμε πτώματα.
Onu tutuklamak istedim ama 24 saati kalmıştı.
Ήθελα να το συλλάβω, αλλά του είχαν μείνει 24 ώρες.
Önemi yok. Onu tutuklamak istiyorum çünkü konuşmasına daha fazla dayanamayacağım.
Δεν έχει σημασία θέλω να τον συλλάβω γιατί δεν αντέχω να τον ακούω άλλο.
Onu tutuklamak istemiyorum, sadece konuşmak istiyorum.
Δεν θέλω να τον συλλάβω, απλά να του μιλήσω.
Onu tutuklamak zorundayız yoksa kargaşa büyüyecek.
Θα πρέπει να τον συλλάβουμε. Αλλιώς θα υπάρξει μεγάλο χάος.
Onu tutuklamak isteseydim bile elimizde yeterli delil yoktu.
Και να θέλω να τον συλλάβω, δεν έχουμε στοιχεία.
Onu tutuklamak demek suikastı önlemek değil ki.
Το να τον πιάσουμε δεν σημαίνει ότι θα σταματήσουμε το χτύπημα.
Onu tutuklamak için bir gerekçen yok ve oradaki birim geri çağırıldı.
Δεν έχεις κανένα λόγο να τον συλλάβεις και η μονάδα μας έφυγε από εκεί.
Onu tutuklamak istemedik ama söndürmesini söylediğimizde dumanı suratımıza üfledi.
Δεν θέλαμε να τον συλλάβουμε και του ζητήσαμε να το σβήσει αλλά αυτός μας φύσηξε τον καπνό.
Sonuçlar: 43, Zaman: 0.0359

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Yunan