Onu vurdular Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Onu vurdular!
Az önce onu vurdular.
Onu vurdular.
Sanırım onu vurdular.
Onu vurdular.
Buraya geldiler ve onu vurdular.
Onu vurdular.
Çok iyi biriydi, onu vurdular.
Ve onu vurdular.
Ve silah çekince onu vurdular.
Onu vurdular, efendim.
Onu vurdular Morgan.
Onu vurdular! Park alanında.
Ateş etmeliydim ama yapamadım ve onu vurdular.
Onu vurdular, inanamıyorum.
Kavgayı durdurmaya çalıştı, sonra da onu vurdular.
Onu vurdular, gitmemiz gerek.
Geraldine diğer adamı hatırlayabilir ama onu vurdular.
Onu vurdular, belki konu budur?
İşten çıkmış eve yürüyordu, bir arabadan onu vurdular.
Onu vurdular ve öldürdüler.
Dün bir öğrenciyi alıp sorguladılar ve sonra onu vurdular.
Onu vurdular, kendi evinin ortasında.
Polis onu köşeye sıkıştırdı. Silahı olduğunu sandılar ve onu vurdular.
Teğmenim onu vurdular, Onu vurdular teğmenim!
Onu vurdular sonra da denize attılar.
Hayır, onu vurdular ama öldürmediler.
Sonunda onu vurdular ve böylece her şey bana kaldı.