Peşine Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Senin peşine düşecek.
Peşine düşelim, ağabey!
Peterın peşine düşeceğim.
Peşine düşecekleri kişi sen değilsin.
Cortezin peşine düşeceğim.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Fiillerle kullanım
Daha
Cenk ise arabasında kaybolan mektubun peşine düşer.
Senin peşine düşecek Nick.
İmparatorluğunun peşine düşeceğim.
Hayalet peşine düşmüş bir kalp cerrahı.
Hayallerinin peşine düştü.
Cardın peşine düşeceğim ve yardımına ihtiyacım var.
Mobius Dickin peşine düşeceğim!
Ali her yerde Şuleyi ararken Duru da onun peşine takılır.
Monroenun peşine düşeceğiz.
Eğer bugün buradan çıkarsa, Fatimanın veya senin veya başka kadının peşine düşecek.
Sistemin peşine düşeceğiz.
Zanlının peşine düşebileceği 22 kişi var ve her yere dağılmış vaziyetteler.
Sonraki kurbanının peşine hemen düşüyor.
Ayrıca, Cole peşine düşecek kadar aptalsa, bu onun son şarkısı olur.
Soro ailesinin peşine düşecektir.
Tyler, Danielin peşine düşerse eve göz kulak olmama yardımcı olursun diye düşündüm.
Tabii ama bundan sonra kimin peşine düşecekleri belli mi olur?
Sonra kimin peşine düşecekler peki?
Miamiye döndüğümüzde, Cardın peşine düşeceğim ve yardıma ihtiyacım olacak.
Kötülerin peşine düşelim, demiştim.
Calistanın peşine düşecek, Johnny.
Silahların peşine düşeceğiz, halkın değil.
Neil birinin daha peşine düşecekse, o da Waingro olacaktır.
Muhtemelen Wendynin peşine düşecekler, o nedenle konuşmamız gerek.
Bu ülke teröristlerin peşine düşecek ve onları adalet önüne çıkaracaktır.