Susmak bilmedi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Telefonum susmak bilmedi.
Lanet telefon bütün hafta sonu susmak bilmedi.
Telefonlar susmak bilmedi, sabahın on birinde bütün masalarımız doldu.
Bütün gün susmak bilmedin!
Çocuk susmak bilmedi, bütün gün size bir şeyler anlatmaktan bahsedip duruyor.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
kimse bilmiyorhiçbir şey bilmiyorumbilmeni isterim
bildiğim kadarıyla
ben bilmiyorumnedenini bilmiyorumbir şey bilmiyorher şeyi bilmekbilmek zorunda
bilmek önemlidir
Daha
Telefonum geceden beri susmak bilmedi.
Macys'' için bu taslakları bitirmem gerekiyor ve bebek bir türlü susmak bilmedi.
Tam seni arayacaktım ama susmak bilmedi.
Soruşturma altında olduğumuzu söylediler,ve sonra kıyamet koptu telefonlar susmak bilmedi.
Hep birileri geldi, ve telefon susmak bilmedi.
Sadece on dakika kalmaya niyetliyim ama sevgili bayan susmak bilmedi.
Yok, yok. Gunnarla söz yazıyorduk, ama köpeği susmak bilmedi, bu yüzden.
Susmak bilmeyen erkek arkadaşın sesini de.
Susmak bilmiyordu!
Ben topa vurmaya çalışırken susmak bilmeyen bir adam mı ya da?
Sizi tanıştırmak isterdim ama Helen konuşmaya başlayınca susmak bilmez.
Minny yemeklerden bahsetmeye başladı mı, susmak bilmezdi.
Sabaha kadar uluyor, susmak bilmiyordu.
İç Savas ödevimi bitirmem lazim. Oysa susmak bilmiyor.
Yeni bir oda arkadaşım var ve susmak bilmiyor.
Alicia konuşmaya başladı mı, susmak bilmez.
Sen de uykunda bile susmak bilmezsin!
Yalan söylerken, susmak bilmiyorsun.
Evet, çocuk susmak bilmiyor.
Ve o parçam susmak bilmiyor.
Beni köşeye kıstırmıştı ve susmak bilmiyordu.
Bu Nathan da susmak bilmiyor ya.
Bugün cumartesi ama telefonlar susmak bilmiyor.
İpini çekince şu susmak bilmeyen oyuncaklar gibisin.
Susanlar, susmayı bilmiyorlardır.