Tahrip eden Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
İşte burada! Joshın mekanına tahrip eden herif!
Yeni New Yorku tahrip eden korkunç yaratıklar başkalaştılar.
Nefret ve öfke, hayattaki mutluluğunuzu tahrip eden duygusal parazitlerdir.
Felicity, doğayı tahrip eden inşaat ekipmanlarına sabotaj yapmaktan hoşlanan birisidir.
Buna benzer tartışmalar, bir ilişkiyi en fazla tahrip eden şey olabilir.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
eşlik edenhak edengelecek vaat edenkarakterize edenöncülük edenşok edenşoke edenorganize edentanıklık edenbağımsızlığını ilan eden
Daha
Fiillerle kullanım
Bayım! Amazonu tahrip eden konkistadorlar ve bizdik.
Birçoğu yıllarca yaşar ve acı çeker, iç organları tahrip eden hastalıklardan bile şüphe duymaz.
İsrailin barış sürecini tahrip eden politikalarına güçlü tepkiler verilmesinin zamanı gelmiştir'' dedi.
Yaşam sürecinde stafilokok, insan vücudundaki hücreleri tahrip eden toksinleri ve enzimleri üretir.
Gezegeni tahrip eden insanların isimleri ve adresleri var ve her gün haberlerde yer alıyorlar, ancak hiçbir zaman sorumlu tutulmuyorlar.
Ayrıca aile ilişkilerini tahrip eden 6 hatayı da kontrol edin.
Bakanlık, ağaçlara aynı virüsün bulaştığını söylediPauca İtalya genelinde zeytin ağaçlarını tahrip eden Xylellanın alt türleri.
Komünizmi şeylerin şu anki halini tahrip eden gerçek hareket olarak adlandırıyoruz.''.
Anemi ile kendini gösteren,karaciğerde ve diğer organlarda bakır birikmesine neden olarak onları tahrip eden genetik bir hastalık.
Marxın şeylerin şu andaki hallerini tahrip eden gerçek harekettir diye tanımladığı komünizmdir.
Dört Atlının en tahmin edilemez ve esrarengiz olanı, FURY, pek çok kişinin başarısız olduğu yerde başarılı olmak zorundadır-şimdi Dünyayı tahrip eden güçlere denge getirme zamanı.
Ben yalnızca bin yıllardan beri yaşamını tahrip eden içindeki küçük adamı ortaya çıkardım.
Kırmızı kan hücrelerini tahrip eden PNHden farklı olarak, bu hastalıklar kan hücrelerinin üretimini azaltıp ve PNHyı daha da karmaşık hale getirebilirler.
Yaşam sürecinde bakteri, vücudu zehirleyen ve hücreleri tahrip eden toksinleri ve enzimleri üretir.
Hamilelik sırasında, parazitleri tahrip eden ilaçların kullanılması imkansızdır, ancak tam olarak korunmasalar da, anne pire ve onunla birlikte yavru kediler tarafından enfekte olma riskini en aza indirecek şekilde temiz ve düzenli tutmak yeterli olacaktır.
Pharyngocept''- gram-pozitif bakterilerin çoğunu tahrip eden patojenetik bir hareketin hazırlanması;
Tokoferolün bir diğer önemli özelliği de saçları ultraviyole ışınlarına maruz bırakma vebuklelerin yapısını tahrip eden diğer olumsuz faktörlerden koruma yeteneğidir.
Lobotomi, beynin sert dokularını tahrip eden ve kesinlikle sağlıklı olan bir ameliyattır.
Birçok gıda ve içecekte bulunan şeker ve nişasta,diş minesini tahrip eden plak oluşumunu destekler.
Bu bakteriler, beyindeki sinir hücrelerini tahrip eden bir protein üretip, hafıza kaybına ve sonucunda Alzheimera yol açıyor.
Çiftçilik yaygınlaşırken, insanlar böcekleri hasatlarını tahrip eden haşereler olarak geri çevirmiş olabilirler.
Tesisin genellikle binaların duvarlarını tahrip eden hava kökleri bulunmadığından, yeni pahalı binaların yakınında bile güvenle ekilebilir.
Bugüne kadar ne Fransada ne dediğer ülkelerde isçilerin hukukunu tahrip eden hiçbir bir reform artan işsizliği durduramadı.
Üssün kapatılması halinde insanlar, köylerini tahrip eden ve geçen yıl boyunca bu bölgedeki saldırılarını sürdüren aynı militanların saldırılarına uğrayabilir.
TUM ailenin dayanışma biri görünür kanıtı kadar tahrip eden bir Dünya Savaşının yıkıntıları arasından bizim yeniden bir 70 Üniversitenin yüzde.