Tutmaya başladım Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Günlük tutmaya başladım.
Ama ayağımı yere vurup tempo tutmaya başladım.
Notlar tutmaya başladım.
Bir şükür defteri tutmaya başladım.
Ve doğal olarak kendimi uzak tutmaya başladım. Yoksulluğa ve yoksullara eskisi kadar kulak vermemeye başladım. .
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
zaman başladıburada başlıyorher şeyin başladığıbaşlamak zorunda
savaş başladısen başlattınbaşlamanın zamanı
oyun başladıateş etmeye başladıparti başlasın
Daha
Ben de önce günlük tutmaya başladım.
Sen sürekli düzen ve metot hakkında konuştuğundan not tutmaya başladım.
Ben de önce günlük tutmaya başladım.
Elim kalem tutmaya başladığı zamandan beri yazıyorum.
Tatil, günlük tutmaya başlamak için çok uygundur.
Günlük tutmaya başlaman harika bir fikir olabilir.
Annemin tarafını tutmaya başlama sakın, tamam mı?
Eğer zaten yoksa bir günlük tutmaya başlamak için iyi bir zaman olabilir.
Elim kalem tutmaya başladığı zamandan beri yazıyorum.
Zaman tutmaya başlıyorum. Kahve ister misin?
Bir günlük tutmaya başla.
O yaşlarda sır tutmaya başlıyorlar.
Bu büyük aleti tutmaya başladı.
Bir günlük tutmaya başla.
Yine de şüphelenen Bavaria hükûmeti Illuminati üyesi olduğu öne sürülen kişilerin kayıtlarını tutmaya başladı.
Yani size günlük tutmaya başlamanızı öneriyorum.
Timmy kiliseyi terk edip bana katılınca, hesap tutmaya başladınız.
Bir günlük tutmaya başla.
Gary iki set hâlinde kayıtlar tutmaya başladı.
Etrafında şüpheli hissettiği herkesin kaydını tutmaya başlamış.
Rize ise form tutmaya başladı.
Natashanın çıkarlarını sizinkilerin üzerinde tutmaya başlama zamanı geldi.
Aslında önümde Tanrı hakkımda notlar tutmaya başlamadan önce canımın istediğini yapabileceğim koskoca bir ay daha vardı!
Aslında RAV4ün olduğu yere kimleringelip gittiğinin kaydını saat 2:45e kadar tutmaya başlamadınız, öyle değil mi?
Sonra da Charles,oğlundan şeytan çıkarma ve günahkarları cezalandırma hakkında günlük tutmaya başlıyor.