Vurmaktan Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Sana vurmaktan bıktım.
Biliyorsun ki eğer polisleri vurmaktan kaçınırsak.
Vurmaktan başka mı?
Sence bana vurmaktan yoruldu?
Vurmaktan söz açılmışken, bayanlar ve baylar.
Gördün mü, vurmaktan nefret ediyormuş.
Lazerimi ateşlediğimde sizlerden birini vurmaktan korktum.
Seni vurmaktan korkuyor bence.
Ben de teneke kutu ve şişe vurmaktan yorulmuştum.
Bana vurmaktan mı çekiniyorsun?
Yumruk atıp ıskalamak, yumruk atıp vurmaktan iki kat fazla enerji harcar.
Kim vurmaktan bahsediyor ki?
Gemiler Valena saldırdığında silah sistemlerini vurmaktan bilerek kaçındılar.
Bir şey vurmaktan hiç bahsetmedi.
Onu vurmaktan da hiç çekinmem.
İstasyonu vurmaktan kaçınıyorlar.
Sana vurmaktan hoşlandığımı mı sanıyorsun?
İnsanları vurmaktan korkmamak harika.
Ona vurmaktan başka seçeneğin yoktu yani.
Umarım beni başımdan vurmaktan daha iyi bir fikrin vardır.
Polisleri vurmaktan hoşlanıyor musun?
Kötü insanları vurmaktan hoşlandığını biliyorum.
Kadını vurmaktan korkuyorlar.
İnsanları vurmaktan zevk almaya başladım.
Kingsleyyi beni vurmaktan alıkoyacak ne var?
Bir torbacıyı vurmaktan başka,- Fakat kızlara ne oldu.
Küçük kızları vurmaktan mı hoşlanıyorsun, pislik herif?
Kuş ya da geyik vurmaktan bir farkı yok Daniel.
Hadi ama, Marge. Kafaya vurmaktan daha komik bir şey olamaz.
Fransa, bir erkeğin, karıya vurmaktan tüm haklarının mahrum edildiği bir yerdir.