Yapmaktan Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
O, çılgın videolar yapmaktan hoşlanıyor.
O yapmaktan çok içmeyi severdi.
Bir erkekle seks yapmaktan korkuyorsun.
Yapmaktan kaçınma, herhangi bir karar.
Klinikte kürtaj yapmaktan mı bahsediyorsun?
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
yapmak zorunda
bir şey yapmakyaptığın şey
yaptığı açıklamada
neler yaptığınıhiçbir şey yapmadımbir hata yaptımyatırım yapmaksen yaptınher şeyi yaptım
Daha
Ama nasıl, çalışmadığın zamanlarda ne yapmaktan hoşlanırsın?
Peki, ne tür şeyler yapmaktan hoşlanıyorsun River?
Doğru olduğunu düşündüğün şeyleri yapmaktan korkma.
Ben bu gibi saçmalığı yapmaktan sa ölmeyi yeğlerim….
Liste yapmaktan hoşlandığı kadar kurallara uymaktan da hoşlanır.
Hiçbir şey beni bu filmi yapmaktan alıkoyamaz!
Yapmaktan çekinmemeliyiz, bildiğim tek şey yapmak zorundayız.
Benimle seksten yapmaktan vazgeçmeye yetecek kadar.
Karikatür çizmek dışında ne yapmaktan hoşlanırsınız?
Ben de seni bebek yapmaktan engelleyen birisi olmak istemiyorum.
Gün içerisinde en çok ne yapmaktan hoşlanırsın?
Sihir yapmaktan korkuyorsun çünkü o cadı ruhları seni bunun yanlış olduğuna inandırdılar.
Kafan güzelken seks yapmaktan daha iyisi yoktur.
Erkek arkadaşının hokey oynamasına rağmen onunla seks yapmaktan nefret ettin.
Yıllar boyunca bir şey yapmaktan, intikam almaktan korktum.
Elbette hatalar da yapıyordum, ama hata yapmaktan korkmuyordum.
Birkaç ekstra tek iş yapmaktan başka çarem yok.
Ellerin benim ellerim olacak ve ellerim hata yapmaktan hoşlanmaz.
Dükkanıma gelin, saçlarınızı yapmaktan mutluluk duyacağım. Yarı fiyatına!
Senin sorunun ne, bir erkeğin işini yapmaktan mı korkuyorsun?
Patronun arkasından casusluk yapmaktan daha iyi bir işin yok mu?
Sırf seni rahatsız ediyor diye, işimi yapmaktan vazgeçmeyeceğim.
Gün içinde en çok neyi yapmaktan hoşlanıyorsunuz?
Afrikada Amerikalılara dadılık yapmaktan daha başka yapacak şeylerim var.
Franksin aile danışmanlığını yapmaktan daha önemli işlerimiz var.