Yerinde yok Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Yerinde yok.
Olay yerinde yok.
Yerinde yok.
Artık yerinde yoktu.
Yerinde yoku.
Kafa yerinde yok.
Yerinde yoktu.
Şu taş yerinde yok.
Dışarı çıktığımda arabam yerinde yoktu.
Beyni yerinde yok.
Kitabın hiçbir yerinde yok.
Kitap yerinde yoktu!
Pekâlâ, araba yerinde yok.
Yerinde yoktu, ve Oliverın onu sakladığını düşündü.
Ve silahı yerinde yok.
İşte önceki gün bunların hiçbiri yerinde yoktu.
Ne demek, yerinde yoktu?
Böyle olağanüstü bir durumda vali neden yerinde yok.
Fakat bu sefer yerinde yoktu.
Çimlerle gelen bunca hayvan… dünyanın başka yerinde yok.
Korumalardan biri yerinde yok, binanın köşesindeki.
Gece 2:30 gibi uyandım, ve yerinde yoktu.
İfadenize göre birkaç saniyeliğine gidip döndüğünüzde oğlunuz yerinde yokmuş.
Katedralin hiçbir yerinde yok.
Kar Kraliçesinin Stroybrookeda kullandığı isim yani Sarah Fisher, sayım kayıtlarının hiçbir yerinde yok.
Peki dedim gittim doktor yerinde yoktu.
Ertesi gün geri gittiğimde bisiklet yerinde yoktu.
Gökteki en parlak yıldız ve yerinde yok.
En sonunda, bir gün işe geldim ve masam yerinde yoktu.
Yani o şekilde bir sorumluluk artık dünyanın hiçbir yerinde yok, Türkiye de de yok. .