Yiyemiyor Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ama yiyemiyor.
İstediği her şeyi yiyemiyor.
Daha yiyemiyor muyuz?
Kocam av eti yiyemiyor.
Sosis yiyemiyor, daha önce de patates çipsine burnunu kıvırmıştı. -Merhaba?
Combinations with other parts of speech
Bugün hiçbir şey yiyemiyor.
Hiçbir şeye dokunamadığımız için yiyemiyor, içemiyoruz. Diğer vücut işlemleri için yorum yapmayacağım.
İstediği her şeyi yiyemiyor.
Çok siyah, çok kel ve şeker hastası olduğu için kek yiyemiyor.
Artık sert ekmekleri yiyemiyor.
Bir konçerto besteliyor eğer hizmetçi ona yemek getirmediğinde eminimki yemek bile yiyemiyor.
İstediği her şeyi yiyemiyor.
Kuzenimiz Dora ona kocaman aptal bir kurabiye yollamış amaameliyattan önce yiyemiyor.
Solucanları bütün olarak yiyemiyor.
Hatta bayat ekmeği bile yiyemiyor.
Zavallı fakirler şeker yiyemiyor.
Harmony öyle her yerde yetişenleri yiyemiyor da.
Evet, insan her zaman pizza ve hamburger yiyemiyor.
Vegan olan biri, hayvansal hiç bir ürün yiyemiyor.
Çok fazla dişi yok ve kendi siyah ekmeğini yiyemiyor.
Jeong Won, tedavisi yüzünden pek fazla yiyemiyor.
Ve ben babamın hastanedeki yatağının başucunda oturuyorum, az önce doktorunun odaya girip Bugün muhakkak içmesini sağlayın dediği bir buçuk litre suyu içmesi izin vermeli miyim karar vermeye çalışıyorum-babam bir haftadır bir şey yiyemiyor ve içemiyor- ya da ona bu şişeyi vererek, aslında ölümüne neden olabilirim.
Bir keresinde düşük kalorili dondurma yemiştim ve kot pantolonumun düğmesi atmıştı.
Burada yemiştim, unuttun mu?
Yani Cuma gecesi yemeğini iptal etmemiz lazım.
Birşeyler yemeye ne dersin, bütün gün hiçbirşey yemedin.
Yediğin dondurmanın yapılmasını sağlayan ineği görmeyi kim istemez ki?
Sen ve arkadaşlarının ne yiyeceği, ne suyu ne de yakıtı vardı.
Günde üç hurma ye, faydalarına inanamayacaksınız!
Tatlım, yemeği hazırlamama 20 dakika var.