Yoksul Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Yoksul değilim.
Evet, çok yoksul var.
Yoksul olmamdan hoşlanmış!
Her zaman yoksul olmuştuk!
Yoksul ve aç çocuklar.
Combinations with other parts of speech
Basit hayat evsiz tüm yoksul.
Çok yoksul bir köydür.
Ama Dan bize göre yoksul değildi.
Yoksul olmak için yaşlısın.
Burada çok yoksul var değil mi?
Beni ne zengin kıl, ne de yoksul bırak.
Efendim siz yoksul'' Romalı'' nın tekisiniz.
Almanyada 3,2 milyon emekli yoksul.
Dul eşi yoksul kaldı, biliyorsunuz.
Nikaragua, Latin Amerikanın ikinci en yoksul ülkesi.
Evlilik, yoksul olmadan da zor bir şey.
Avrupanın 4te 1i yoksul kalabilir.
Başka yoksul kurbanlarda da buna benzer anahtarlar bulmuştum.
Bunu giyebilir miyim? Yoksa herkes yoksul olduğumu mu düşünür?
Yoksul, küçük Yahudiler ise başlangıçta çobandılar.
Zengin ya da yoksul olsa sorun değil.
Yoksul ve unutulmuş bi̇r şeki̇lde 1950 yilinda berli̇nde öldü.
O sadece, kocasını kaybetmiş yoksul bir kadına yardım etmeyi deniyor.
Kendimi yoksul hissediyorsam, beni bekleyen zenginliği düşüneceğim.
Ayrıca ülke hâlâ yoksul durumda. Zengin ve fakir arasındaki uçurum giderek büyüyor.
Yaşlı, yoksul ve kimsenin olmadığını düşün.
Hiç kimse yoksul değildi, hiç kimse diğerinden zengin değildi.
Hiçbiriniz yoksul değilsiniz yani kendi avukatınızın parasını ödemelisiniz.
Hiç kimse yoksul değildi ve hiç kimse bir diğerinden zengin değildi.